TUNUSLU MAHMUT AYAD PAŞA KÖŞKÜ
Köşk, Kısıklı'nın Sarıkaya mevkiinde idi.

TUNUSLU MAHMUT AYAD PAŞA KÖŞKÜ
KöÅŸk, Kısıklı'nın Sarıkaya mevkiinde idi. Yeri için, Esma Sultan Kasrı bahsine bakınız. Harem ve Selâmlıklı, 46 odalı, bu büyük köÅŸkten günümüze geniÅŸ bahçe kapısı ile yüksek duvarları kalmıştır. Ä°stavroz Deresi'ne kadar uzanan kademeli, çok büyük bahçesinde ise, yalnız iki çam aÄŸacı görülmektedir. Çok zengin bir kimse olan PaÅŸa, bu köÅŸkteki vaktini "zevk u tarab" ile geçirir ve bahçesindeki büyük havuzda güzel cariyelerinin yüzüÅŸünü seyrederdi. Yan komÅŸusu Mabeyin BaÅŸ Kâtibi Emin Bey'in (öl. 1885) köÅŸkünden görülüyor diye bahçe duvarları üzerine yüksek tahta perdeler yaptırmış ve bu yüzden Emin Bey ile mahkemelik olmuÅŸlardı. 30 Kasım 1968 tarihli Hürriyet gazetesinde ÅŸu yazı vardır: "Tunuslu Mahmut PaÅŸa'nın Çamlıca'daki köÅŸkünü bilirsiniz. Cariyelerinin çokluÄŸu ile meÅŸhurdur.... Açık saçıklığa alışmamış olduÄŸundan harem bahçesine mabeyin baÅŸkâtibi (sahibi çiftlik) Emin Bey'in köÅŸkünden bakıldığı cihetle kaide olduÄŸu üzere bir pancur çekerek bakışlara mani olur." KöÅŸk, gece gündüz kalabalık olup, saz ve söz eksik olmazdı. Fakat, bu debdebeli hayata servetleri kaÅž gelmeyen Tunuslular, bahçelerindeki asırlık aÄŸaçları satmak zorunda kalmışlar ve bir müddet sonra da, köÅŸk Sultan II. Abdülhamit tarafından satın alınmıştır. 24 Haziran 1324 (1906) tarihinde yapılan bu satıştan sonra köÅŸkler, II. Abdülhamit'in oÄŸlu Burhaneddin Efendi'nin eline geçmiÅŸ ve 1926 tarihlerinde de yanmıştır. Tunuslu Mahmut PaÅŸa'nın büyük oÄŸlu Tahir Bey, Mısırlı Mustafa Fazıl PaÅŸa'nın kızı Prenses Rukiye Hanım ile bu muhteÅŸem köÅŸkte evlendirilmiÅŸ ve bu izdivaçtan Adil Bin Ayad ile Ahmet ReÅŸid Bin Ayad dünyaya gelmiÅŸti. Mustafa Fazıl PaÅŸa KöÅŸkü bahsine bakınız. Adil Bey, bir ara Suriye Krallığı'na talip olmuÅŸtu. Tunus devlet adamı olan Mahmut Ä°bni Ayad, Fransa Kralı Louis Phillippe'e yapılan bir suikastten kurtulması üzerine, Paris'deki Madlen Kilisesi baÅŸ papazına, fukaraya dağıtmak için, 40 bin kuruÅŸ göndermiÅŸ olması memleketinde dedikoduya sebep olmuÅŸ ve hayatını tehlikede görerek evvelâ Paris'e yerleÅŸmiÅŸ ve daha sonra da Fransa himayesinde olarak Ä°stanbul'a gelmiÅŸtir.
Mahmut PaÅŸa, Paris'ten 1852 tarihinde Ä°stanbul'a gelmiÅŸ ve Sultanahmet Camii civarında, Arasta Çarşısı'nın batı ucunda, Torun Sokağı'nın dirsek yaptığı yerdeki konak ile Çamlıca'daki bu köÅŸkü satın almıştır. Konak sonradan Baytar Mektebi olmuÅŸtur. Kendisinin Çengelköy sahilinde bir de yalısı vardı. Burada oturduÄŸu sırada ve 1279 (1862) tarihinde, Sadrazam Yusuf PaÅŸa'nın çeÅŸmesini onartmış ve kendi ismini de kitâbeye yazdırmıştır. Mahmut PaÅŸa kışları Sultanahmet'teki konağında oturmuÅŸtur.
Bu konağın yanına "Seyyahlar Tekkesi" adı ile bilinen bir de tekke tesis etmiÅŸtir. Bu sırada konakta vefat eden kızı veya haremi, konağın biraz ilerisindeki KaÄŸnı Mescidi'nin hazîresine gömülmüÅŸ ve üzerine de bir türbe yaptırmıştır. Halk bu türbeye yanlış olarak "Güngörmez Sultan Türbesi" diyor. Mahmut Ayad PaÅŸa, 8 Rebiyülevvel 1296 (2 Mart 1879) tarihinde vefat etmiÅŸtir. MuhteÅŸem lâhdi, Karacaahmet Mezarlığı'nda, 7. Ada'nın devamı olan, bugünkü Ä°SFALT ÅžeÅŸiÄŸi'nin arazisi içinde kalmıştır.
YORUMLAR