Çengelköy
Çengelköy’e ilk olarak Protos Diskos denmiştir.
Çengelköy
Çengelköy’e ilk olarak Protos Diskos denmiÅŸtir. Protos Diskos, Birinci Koy anlamına gelmektedir. Milattan sonra 5. yüzyıl Justinianos ve Malabora hükümdarlıkları zamanında (527-565) Ayios Yeoryios kilisesinin bulunduÄŸu noktada, eski ve o zamanın akışı ile terkedilmiÅŸ harabe bir krallık sarayı bulunuyormuÅŸ.EskiÅŸehir!in köylerindendir
İmparatorice Malabora ve İmparator Justinianos manastır hayatını seven insanlar olduklarından, bu harabe krallık sarayını onartarak manastır haline getirmişler.
Tarihçi Zazinous'un yazdıklarına göre, o zamanlar fakir ailelerin küçük yaÅŸtaki kızları çeÅŸitli bölgelerden satın alınıp fuhuÅŸ hayatına alıştırılarak pazarlanıyormuÅŸ. O zamanlar kadın ticareti had safhaya ulaÅŸmış. Bu duruma ÅŸiddetle karşı olan imparatoriçe Malabora, öncelikle tüm genelevleri kapatıp kadınları kötü yola düÅŸürmeyi, fuhuÅŸ hayatına alıştırmayı, kadın ticaretini ve kadınlara tacizi yasaklamış. Daha sonra Malabora, kötü yola düÅŸmüÅŸ, eziyet çeken ve kötü hayat yaÅŸayan kadınların bu manastırda barınmasını ve bakılmalarını saÄŸlamış. Malabora bu hizmet karşılığında hayat kadınlarından yalnızca tövbekar olmalarını istemiÅŸ.
Harabe sarayın manastıra çevrilmesi ve burada tövbekar olmuÅŸ günahkar kadınların barındırılması nedeni ile imparatoriçe Malabora'nın isteÄŸi üzerine manastıra “Ta Metanias” yani “Tövbekarlar” adı verilmiÅŸ.
Bu bilgiler doÄŸrultusunda Çengelköy’ün ismi Protos Diskos'tan sonra Ta Metanias olmuÅŸ.
Milattan sonra 5. yüzyılda (565-578) imparatoriçe Malabora'nın yeÄŸeni imparator 9. Justinianos'un eÅŸi Sofia, Çengelköy’de “Ta metanias” manastırının kuruluÅŸundan sonra teyzesinin ÅŸanını elde etmek ve kendini halka sevdirmek amacı ile inÅŸaatlara büyük ilgi göstermiÅŸ. Kendisi de veba hastalığına yakalandığından veba hastaları için bakım (saÄŸlık) evleri, içinde saÄŸlık ocağı bulunan saray ve kiliseler inÅŸa ettirmiÅŸ. Sofia'nın kendi sarayı, Çengelköy kilisesinin bulunduÄŸu mesafeden yani eski ismi ile “Ta Metanias” manastırından 400 metre uzakta bulunuyormuÅŸ.
Ä°mparatoriçe Sofia'nın semt ve yerleÅŸim alanı olarak Çengelköy’den etkilenmesinin en büyük nedeni Çengelköy’ün seyredilmeye doyulmayacak muhteÅŸem tabii güzelliÄŸi, sessizliÄŸi ve temiz havasıymış. Sofia Çengelköy’ü o kadar sevmiÅŸki, teyzesi Malabora'nın yaptıklarından daha da fazlasını yapmak hırsından Çengelköy’ün ikinci ismi olarak tarihe geçmiÅŸ Ta Metanias adını Ta Sofiana olarak deÄŸiÅŸtirmiÅŸ.
11. asırın baÅŸlarından itibaren kilise ve Tanrı yolunda önemli adımlar atılmaya baÅŸlanması ile beraber Çengelköy’ün ismi “Singelköy” olarak anılmaya baÅŸlanmış. “Singelos” patrikliÄŸe (üst seviye din adamı) aday olan kiÅŸilere verilen ünvandı. O zamanlar “Ta Metanias” isimli köyün harabe olmuÅŸ manastırı onarılıp buraya saygın kiÅŸilerin yerleÅŸmesi ile köyün “Singeluhora” yani “Singelköy” adını aldığı (milattan sonra 1055) sanılıyor.
Çengelköy’ün ismi hakkındaki diÄŸer bilgiler ise ÅŸöyledir: Ä°stanbul’un fethinden sonra köyün ismi Türk ve Ä°ran karakterlidir. Çenk Farsça'da "savaÅŸ" anlamını taşır, ancak bu köyde (Çengelköy) tarihe geçmiÅŸ olan herhangi bir savaÅŸ olmamıştır. Fakat rivayete göre Kalkavanlı Murat PaÅŸa savaÅŸ hazırlıklarında Çengelköy halkına savaÅŸa gelmeleri için ikna etmek adına bu bölgeye gelir ve "Sen gel" der fakat kendisi peltek oldugundan söylemi "Çengel" olarak anlaşılır. Bu durumdan dolayı da bölgeye Çengelköy ismi verildiÄŸi zannedilmektedir.
Sultan Mehmet'in (1451-1481) denizden çıkardığı çengelden dolayı da köye “Çengelköy” adını verdiÄŸi sanılıyor. Yeni nesil tarihçilerden Mehmet Raif Bey'in yazısına göre 18. asırda Çengelköy’ün ismi, köyde bulunan çengeller ve çengel ustaları sebebinden deÄŸil; köye yerleÅŸerek cami yaptıran ÇengeloÄŸlu Tahir PaÅŸa'nın adından ileri geldiÄŸidir. Evliya Çelebi’nin (17. asır) yazılarına baktığımızda da harap olmuÅŸ, daha sonradan köylüler tarafından onarılmış olan köyün ismi “Çengelköy” olarak geçiyor.
Çengelköy ismi hakkında birkaç rivayet vardır. Bölgenin 15. yüzyıldaki durumu ile ilgili fazla bilgi bulunmamasına raÄŸmen, Ä°stanbul’un fethi hazırlıkları sırasında Fatih’in Çengelköy sahillerine geldiÄŸi ve gördüÄŸü Bizans’tan kalma gemi çengelleri (çıpalar) nedeniyle buralara önceleri “Gemi Çengeli” ÅŸeklinde isim verildiÄŸi, daha sonraları sadece “Çengelköy” olarak anılmaya baÅŸlandığı söylenir.
vikipedi......
YORUMLAR