MANÄ°LER



MANÄ°LER


MANÄ°LER

MANÄ°LER
Mani, Türkçenin konuÅŸulduÄŸu her coÄŸrafyada farklı adlarla da olsa yaygınlaÅŸmış, kimi zaman söyleyicisinin bilindiÄŸi, çoÄŸu kere anonim olarak deÄŸerlendirile bilecek, belli bir makam ya da ezgi ile söylenen, genellikle sözlü olarak doÄŸup bireysel olarak icra edilen, Türk edebiyatma özgü nazım ÅŸekli ve türünün adıdır.
Ä°stanbul manileri üç grupta ele alınabilir. Düz maniler, ayaklı maniler ve man i fasılları. Düz m aniler Anadolu'da söylenenlerden pek farklı deÄŸildir, hem erkekler hem kadınlar tarafından söylenebilir, ama ayaklı manilerio icrası ve hatta dinlenmesi bile neredeyse tamamen erkekler içindir. Mani
fasıllarının icrası erkeklere özgü iken dinleyiciler, erkek, kadın,genç, yaÅŸlı, çoluk-çocuk, yani sahur vaktinde uykudan uyandırılacak herkestir. Düz manileri nazım birimi dörtlüktür, bu tipteki maniler,
genellikle 7'li hece vezni ile 4+3, 3+4 duraklı ya da duraksız, çoÄŸunlukla a a x a uyak düzeninde söylenirler. Birinci, ikinci ve dördüncü mısralar genellikle yarım kafıye ile kafıyelenirken, üçüncü mısralar serbesttir. örnek: "Ey bulutabuluta 1 Mendili serdim duta 1 Yari rüyada gördüm 1 Ela gözleruykuda".
Ä°stanbul çalgılı kahvehanelerinin ayaklı manileri "Adam aman" giriÅŸ kalıp sözüyle baÅŸlardı. Bu durumu Ahmet Rasim ÅŸöyle anlatır: "Mani denir denmez, hatıra gelen seslendirme ÅŸekli: "Adam aman, aman!"dan ibarettir. Biz, Ä°stanbul çocukları, bu kelimeyi baÅŸka bir ÅŸekilde karşılayamayız!
.. Gerçekten halk edebiyatında bu ÅŸekil, manilerin enusule düÅŸkün bir ağırlayıcısıdır. Maniyi karşılar, makamına
götürür, uÄŸurlar." Örnek: "Adam aman çe midir 1 Nefesin gül kokuyor 1 Ä°çerin bahçe midir 1 Beni baÅŸtan çıkaran Yarimin perçemidir"."Aman aman" sözüyle baÅŸlayan ayaklı maniler çoÄŸunlukla karşılıklı olarak icra edilirdi, icracıları da genellikle profesyonellerdi.
Bu manidier atışma usulüne uyarak rakiplerine üstün gelmeye çalışırlardı. Mutlaka belli bir merasim le açılan çalgılı kahvehanede mani atışmalarında birbirlerine rakip olanlar da genellikle tulumbacı manicilerdi. Bu manici
grupları bir baÅŸka takımı davet ederler, davul, zurna, çifte nakkare ile karşılayıp gelenlere hürmet gösterirlerdi. Daveteden ya da davet edilenlerden biri ortaya bir bey it, kıta veya tekerierne atar, karşı taraftan cevap beklenirdi. Çığırtkan tarafından belirlenen ayak esas alınırdı. Mani söylenirken ağır ağır çalınan klarnet de maniciye eÅŸlik ederdi. Klarnetin sesi durduktan sonra, sıra karşı tarafa gelmiÅŸ demekti,
altta kalmaması, susmaması, boy ölçüÅŸmesi beklenen karşı tarafa ... Klarnetin maniye uygun ezgiler çalması ve "Adam aman" sözlerinin duyulması ayaklı mani atışmasını haber verirdi.


Eyüplüler ile Balatlılar arasında yapılan ayaklı mani atışmasına bir örnek: Eyüplüler: "Adam aman ... Balatın, Balatın  Bizler ÅŸeker atarız, sizler bize bal atın  Yahudi'den korkarmış, yiÄŸitleri
Balat'ın". Balatlılar: "Adam aman ... Eyibin, eyibin  Ä°ÅŸte meydan iÅŸte
at, biner isen iyi bin, Dört cihanda meÅŸhurdur, dilend[si] Eyib'in".
Saraydan zindana pek çok mekanda hürmet görmüÅŸolan ayaklı manileri söylemede ve yazınada usta manidier
yetiÅŸmiÅŸti. ÇoÄŸu tulumbacı olup yangın söndürmede baÅŸka mahallenin tulumba takımına geçilmemek için mücadele eden ve bu rekabeti çalgılı kahvehanelerde mani atışmalarıyla
edebi zemine taşıyan manidierin Acem Ä°smail, ArapHamit, Badik Ömer, Bülbül Bilal, Balıkçı Agop, Balatlı Nesim örneklerinde olduÄŸu gibi lakapları vardı. Çiroz Ali, Kel Ali Bey, Zil Ä°zzet ÅŸöhretlilerindendi. Mani söyleyenler olduÄŸu gibi yazanlar da vardı. Zübidi RaÅŸid'in meÅŸin kaplı
defterinde iki binden fazla mani kayıtlıydı. Ali Çamiç,Gürcü Nusret, Kadırgalı Kara Cezmi ve Vasıf Hiç manHer
yazmışlardı. Nazım birimi itibariyle dörtlüklerden oluÅŸan ve kendi geleneÄŸi içerisinde fasıl olarak adlandırılan mani fasıllarında mısraların hece sayısı genellikle sekizdir, bir düzen içerisinde belli konular iÅŸlenir. Mizahi konulardan, mimari yapılara, hatta din ve devlet propagandasına kadar pek çok alanda
fasıllar düzenlenmiÅŸtir. Mani fasılları Ramazan ayının arifesinden bayrama kadar bekçi babalara baÄŸlı olarak davul eÅŸliÄŸinde icra edilirdi.Bekçi babalar özellikle Ramazan'ın on beÅŸinden sonra bahÅŸiÅŸ toplarlardı. BahÅŸiÅŸlerini de mani faslının sonunda açıkça isterlerdi.

"Yenicami direk ister  Söylemeye yürek
ister  Benim karnım toktur amma  Arkadaşım börek ister".

Karaların ve Denizierin Sultanı İstanbul/ Cilt II

Hazırlayan: Filiz Özdem

Düzelti: Korkut Tankuter

Fotoğraflar: Ali Konyalı

Arşiv fotoğrafları:

Cengiz Kahraman, Yapı Kredi Tarihi Arşivi Selahattin Giz Koleksiyonu

Tasarım: Nahide Dikel, Arzu Yaraş

Grafik uygulama: Arzu YaraÅŸ

Sertifıka No: uoss

ı. Baskı: İstanbul, Aralık 2009

ISBN 978·975·08·!708·

Abdulkadir Emeksiz

Yrd. Doç. Dr., Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi TOrk

Dili ue Edebiyatı Baiümü Türk Halk Edebiyatı Anabilim Dalı

öÄŸretim üyesi