İşlevini Kaybeden Zaman Odacıkları: Muvakkithaneler



İstanbul’da namaz saatlerinin ayarlanması için yapılan onlarca muvakkithaneden ya da nam-ı diğer zaman odacıklarından biri.


İşlevini Kaybeden Zaman Odacıkları: Muvakkithaneler

Ä°ÅŸlevini Kaybeden Zaman Odacıkları: Muvakkithaneler      
     
Yazar: Füsun SEÇER KARÄ°PTAÅž*     5/5/2011 /


Küçük gözlemevleri ya da zaman odacıklarıdır muvakithaneler… Günümüzde iÅŸlevini kaybetmiÅŸ ancak ayakta kalma çabası süren muvakkithane yapılarının bu mücadelede baÅŸarılı olabilmesi için uygun bir iÅŸlev ile deÄŸerlendirilmesi gerekmektedir.

Ä°slam dünyasında zaman belirleme konusu daima önemli bir konu olmuÅŸtur. Çünkü Ä°slamiyet’te zaman kavramı namaz, hac ve oruç gibi ibadetlerin belli vakitlerde yapılması zorunluluÄŸu bulunmaktadır. Hatta bu sebeple Ä°slam medeniyetlerinde astronomi iliminin ilerlemesi ve kurumlaÅŸmasının nedenini de buna baÄŸlamak mümkündür. Muvakkit çağının el verdiÄŸi çeÅŸitli astronomik araçlarla bir takım ölçümler yaparak zamanı belirleyen kiÅŸilerdir. Muvakkithaneler ise kurum olarak 13.yüzyılın sonlarında Kahire’de ortaya çıkmıştır. Bu tarihten sonrada da mimari anlamda çeÅŸitli formlarda ve konumlarda kendine özgün yapılar olarak yer almışlardır. Bu nedenle bu yapılar eski dönemlerin bilim ve mimarlık tarihinin önemli örnekleri olarak incelenmelidir.

Muvakkit kelimesi “vakit”ten gelmekte ve böylece, vakti tayin kiÅŸilere “muvakkit” denilmektedir. Muvakkitin görevini yapabilmesi için ise irtifa almayı iyi bilmesi, ibadet için namaz vakitlerini doÄŸru tayin edebilmesi, ayrıca saatlerin ayarını ve tamirini yapabilmesi gerekmektedir. Genellikle muvakkitler saray erkanından seçilir. Muvakkithane kelime anlamı olarak zamanı belirlemek üzere kurulan, genellikle camilerin külliyeleri içinde bir-iki odadan oluÅŸan mekanlara denilmektedir. Esas görevleri namaz vakitlerini belirlemek ve çeÅŸitli seviyede astronomi çalışmalarında bulunmak olan bu yapılar camilerin yanı sıra bazı türbe, dergah ve tekkelerin yanında da yer almaktadır. Bazı muvakkithaneler ise dönemin küçük bir rasathanesi veya astronomik gözlem merkezi olmuÅŸtur.

Sadece Ä°stanbul’da tarih boyunca yüz kadar muvakkithanenin inÅŸa edildiÄŸi ancak günümüze kadar çok az bir kısmının ayakta kaldığı bilinir. Bu yapılar genellikle içinde bulundukları külliyenin mimarisine uygun olarak son derece estetik ve ahenkli bir mimari tarzında inÅŸa edZamanında bu binalarda isteyenlere basit astronomi dersleri verilmiÅŸ, muvakkitlerin bilgisine göre hem bir astronomi eÄŸitimi yerleri ve hem de basit bir gözlemevleri olmuÅŸlardır. Osmanlının son dönemlerinde özellikle meydan saatlerinin yapılmaya baÅŸlanması ve mekanik saatlerin yaygınlaÅŸmasıyla zamanla önemini yitiren bu yapıların gelecek zamanlarda unutulmadan yaÅŸatılması dileÄŸiyl


mimarizm.....alıntı.

Ä°stanbul’da namaz saatlerinin ayarlanması için yapılan onlarca muvakkithaneden ya da nam-ı diÄŸer zaman odacıklarından biri.
Bir nevi Osmanlıda saatleri ayarlama enstitütüsünün Üsküdar Selimiye’deki ÅŸirin bir ÅŸubesi.

Ä°nce, uzun ve kurÅŸuni kubbeli.
Tek katlı.
Dikdörtgen planlı.
Üsküdar’daki  Selimiye Camii’nin Åžerif  Kuyusu Caddesi’ne bakan avlu duvarına bitiÅŸik.
Åžuan giriÅŸte ki iki odası tuvalet olarak kullanılsada bir zamanlar “zaman”  burda hesaplanmış.
Yazan Ramazan Bedük .bir istanbul masalı...alıntı....

Hiç düÅŸündünüz  mü?

Saatin  olmadığı zamanlarda
Dakikası hergün deÄŸiÅŸen namaz vakitleri nasıl hesaplanırdı?
Ramazan imsakiyeleri nasıl hazırlanırdı?

Belki oturup hiç düÅŸünmediniz.
Belki aklınızın ucundan bile geçmedi.
Ama çokça yanından geçip gittiniz.

Zor zannattı “zaman emekçiliÄŸi.”
Riskli iÅŸti.
Sabah namazının vaktinden on dakika  geç okunduÄŸunu bir düÅŸünün.
Ne olurdu o zamanı ayarlayan zaman emekçisinin hali.
Kulun tepkisine mi yansın yoksa Allah’ın tepkisine mi?
Söyleyin hangisine?
Tepkilerden tepki beÄŸeneceÄŸi  kesin de!
Zaman emekçileri yani muvakkitler cami yanlarında kendilerine ayrılan bir odacıkta sadece namaz vakitlerini, Ramazan imsakiyelerini hesaplamazdı.
Takvim hesaplamalarını da burdan yapardı.
Baharın müjdecisi olan cemrelerin de.

Muvakkithane’ler tek odalı küçük yapılardı.
Genelde de kare planlı olarak yapılırdı.
Anlayacağınız, koca  zaman bu küçük karelerde hesaplanırdı.

Ve bu küçük karelerin duvarlarına zamana dair güzel sözlerin yazılı olduÄŸu  levhalar asılırdı.
Bir tanesi çok etkileyici, adeta enfes makamında:
“Karanlık geceleri müneccim, muvakkit nerden bilsin,
Derde düÅŸene sor bakalım geceler kaç saattir. ”

Herbirisi birer zaman odacığı olan bu muvakkithanelerin en zarifi en estetiği Beylerbeyi?nde bulunanıydı.
2.Mahmut döneminde yapılmıştı.
Bir ayrıntı olarak kare planlı değildi.

Belki de bunun için gayr-i nizami bir estetiÄŸe sahipti.

Yazan Ramazan Bedük