EMİNE SULTAN KÖŞKÜ



Köşk, Kuzguncuk sırtlarında, Nakkaştepe (İcadiye) mevkiinde Nakkaş Baba Sokağı ile Aziz Bey Sokağı'nın teşkil ettiği üçgen şeklindeki geniş arazi içinde idi.


EMİNE SULTAN KÖŞKÜ

KöÅŸk, Kuzguncuk sırtlarında, NakkaÅŸtepe (Ä°cadiye) mevkiinde NakkaÅŸ Baba Sokağı ile Aziz Bey Sokağı'nın teÅŸkil ettiÄŸi üçgen ÅŸeklindeki geniÅŸ arazi içinde idi. Bahçesini yüksek duvarların çevirdiÄŸi köÅŸkün alt katı kârgir, üst iki katı ahÅŸap idi. Koru ÅŸeklindeki bahçesine her sokaktan kapılar açılmıştı. Cümle kapısı, NakkaÅŸ Tepe Ä°lköÄŸretim Okulu tarafında bulunuyordu. TaÅŸları yol yapımında kullanılan büyük havuzu çok güzeldi. 1935 tarihlerinde yıkılmış olan köÅŸkün, Aziz Bey Sokağı üzerinde, müÅŸtemilât binaları ve ahırları vardı. Yeri için Mahbub AÄŸa ÇeÅŸmesi bahsine bakınız. Emine Sultan, PadiÅŸah Abdülaziz'in en küçük kızı olup annesi Nesrin Kadınefendi'dir. Åžehzade Yusuf Ä°zzeddin Efendi tarafından büyütülmüÅŸtür. 11 Recep 1290 (4 Eylül 1873)'te doÄŸ- muÅŸ, 12 Eylül 1901'de Ahmet Åžükrü PaÅŸa'nın oÄŸlu ÇavdaroÄŸlu Mehmet Åžerif PaÅŸa ile evlendirilmiÅŸ ve 30 Ocak 1920'de vefat etmiÅŸtir. Yusuf Ä°zzeddin Efendi'nin intiharından büyük üzüntü duyan Emine Sultan'ın köÅŸkün havuzuna atlayarak kendini öldürmeye kalkması olayı, sonradan kocası tarafından yalanlanmıştır. "Henüz genç denecek bir yaÅŸta, pek kısa bir hastalığı müteakip ölmüÅŸ olup matemini hâlâ tutmakta bulunan zevcinin bu münasebetle yazdığı mersiye de eski edebiyatımızın güzel mahsullerinden biridir

." Son halife Abdülmecit Efendi kız kardeÅŸleri Nazıma ve Emine Sultanlar'ın dirayet ve kabiliyetlerini fazlasıyla takdir ederek: "Bunlar erkek yaratılmalıydılar." dermiÅŸ. KöÅŸk, Emine Sultan'ın yazlığı olup kış aylarında Çarşıkapı civarında, Irgat Pazarı'ndaki büyük ahÅŸap konakta otururdu. Bu muhteÅŸem konağın ilk sahibi esbak Maliye Nazırı Nazif PaÅŸa olup sonradan Sadık PaÅŸa'ya intikal etmiÅŸ ve bir müddet resmi daire olarak kullanılmıştı. Nihayet Sultan Abdülhamit tarafından Emine Sultan'a düÄŸün hediyesi olarak verildi.

Sultan'ın vefatından sonra Åžerif PaÅŸa'ya intikal eden konak, Feyz-i Âti Mektebi olduktan sonra bir gece kazaen yandı. Arsasında bir kaç bina yapıldı. 1873'te Ä°stanbul'da dünyaya gelen Åžerif PaÅŸa, 1909'da Ä°stanbul valisi, 1912'de Maarif Nazırı, 1918'de Åžura-yı Devlet BaÅŸkanı, 1919'da Dahiliye Nazırı olmuÅŸ ve eÅŸinin ölümünden sonra istifa etmiÅŸtir. Arapça, Farsça ve Fransızca bilen PaÅŸa, Ä°bn-i Batuta Seyahatnamesi mütercimi olarak ünlüdür. BaÅŸka eserleri de vardır. Sultan II. Abdülhamit'i Selânik'ten Ä°stanbul'a getirenlerden biri kendisi diÄŸeri ise Üsküdar'da Åžehid Süleyman PaÅŸa Camii karşısında konağı olan Damat Arif Hikmet PaÅŸa idi.

Çok doÄŸru bir zat olan Åžerif PaÅŸa, Osmanlı Hanedanı'na mensup bir kimse olduÄŸu için Cumhuriyet'ten sonra yurt dışına çıkarılmıştır. "Uzun yıllar Fransa'da kalmış, Recep Peker hükümetine yaptığı müracaat üzerine 1946'da yurda dönmüÅŸ ve 3 Eylül 1958'de Hakk'ın rahmetine kavuÅŸmuÅŸtur."