ÃœSKÃœDAR'DA BULUNAN TARÄ°HÄ° TEKKELER



ÃœSKÃœDAR'DA BULUNAN TARÄ°HÄ° TEKKELER


ÃœSKÃœDAR'DA BULUNAN TARÄ°HÄ° TEKKELER

ACIBADEM TEKKESÄ° 

Açıklama 

Tekke, Gazi Caddesi, (eski Selâmsız Caddesi) üzerinde ve Ekmekçibaşı Sokağı'nın saÄŸ tarafındaki sette ve eski tramvay deposunun yerinde idi. Amerikan Kız Koleji bu tekkenin bahçesinden ayrılan arsa üzerine yapılmıştır. Tramvay deposu da 1911 tarihinde bu vakıf arsasının bir bölümü üzerine tesis edilmiÅŸ ve buna karşılık olarak, KuruçeÅŸme'deki arsaya ÅŸimdiki Selâmi Ali Efendi Camii yapılmıştır. Deponun saÄŸ tarafındaki sokak, Vakıf Sokağı adını taşımaktadır. 1924 tarihinde mevcut olan tekke arsası bu tarihten sonra tramvay idaresine intikal etmiÅŸtir. Nâzım Bey, eserinde Arslan AÄŸa ÇeÅŸmesi su yolunu anlatırken suyun, "BaÄŸlarbaşı'nda Acıbadem Dergâhı, bugün tramvay elektrik fabrikası nın bulunduÄŸu arazinin üst tarafından geçtiÄŸini" söyleyerek tekkenin yerini belirtmiÅŸtir. Tekke, bugüne kadar hep ÅŸimdiki Acıbadem semtinde aranmıştır. Oysa ÅŸimdiki Acıbadem semti 19 yüzyılın ikinci yarısından sonra iskân edilmeÄŸe baÅŸlanmıştır. 1929 tarihli bir haritada Atlamataşı'ndan BaÄŸ- larbaşı'na kadar uzanan ve Çinili Karakolu yanından geçen ve bugün Selâmi Ali Efendi Caddesi adı ile anılan uzun yokuÅŸ yol, üç kısım halinde gösterilmiÅŸtir. Atlamataşı'ndan Fatma Hatun Camii'ne kadar olan kısım Çınar Caddesi, buradan Çinili Karakolu'na kadar olan kısım Tekkekapısı Sokağı ve buradan BaÄŸlarbaşı'na kadar uzanan kısım ise Acıbadem ismini taşımaktadır. Mecmua-yı Tekaya yazarı Ahmed Münib Efendi, tekkenin yerini çok güzel belirtmiÅŸtir: "Acıbadem Tekkesi, Üsküdar'da Selâmsız Caddesi üzerindedir. Celvetî olup 1890 tarihlerinde ÅŸeyhi Ahmed Efendi idi. Selâmi Ali Efendi Tekkesi de denir. Ayin günü Cumartesi idi. Ahmed Efendi zamanında tekkede kendisinden baÅŸka kimse yoktu. Küçük bir dergâhdı." 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde 'Hayranlu Mezarında Acıbadem Tekkesi' diye kayıtlıdır. Bu mezarlık 1940 tarihine kadar duruyordu. Burada gayet kıymetli taÅŸlar vardı. Çinili Karakolu'nun sol tarafında ve yol aşırı yerde, bir servi aÄŸacının dibinde bulunan tek kabir günümüze kadar gelebilmiÅŸtir. Bu, 1285 (1866) tarihinde vefat eden Hadice Hanım'a aittir. Yanında bir kaç sikke ve kırık ÅŸâhide vardır. Halk buraya Selâmsız Baba Türbesi diyor. Karakolun saÄŸ tarafında ve yolun karşısındaki bir servinin altında da iki kabir vardır. Åžâhidelerinde yazı yoktur. Büyük Selâmsız Mezarlığı'na yakın tarihlerde bir dizi ev yapılmıştır. 
2-AHMEDÄ°YE CAMÄ°Ä° RUFAÎ TEKKESÄ° (ÅžEYH MAHMUT EFENDÄ° TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Tekke, Ahmediye Camii'nin GündoÄŸumu Caddesi'ne açılan avlu kapısının iki tarafında bulunan çeÅŸme ve sebilin üzerindeki dershanede, 1316 (1899) tarihinde ölen Ahmediye Camii imamı Mahmut Raci Efendi tarafından kurulmuÅŸtur. Kendisi bir Rufaî ÅŸeyhi idi. 1899'da vefat ettiÄŸine göre tekkeyi 1875- 80 tarihlerinde yapmış olmalıdır. Dershane daha sonra dar geldiÄŸinden 1301 (1883)'te, camiin son cemaat yeri üzerine ahÅŸap bir tekke binası yaptırılmıştır. Bu sırada cami de onarılmıştır. 1932-33 senelerinde, zaten harap duruma gelmiÅŸ olan bu bina, yaÄŸan karın ağırlığına dayanamayarak çökmüÅŸtür. Dergâhın camiye açılan pencereden bozma kapısı elan GündoÄŸumu Caddesi ve Esvapçı Sokağı'ndan görülmektedir. Tekke, Kefçe Dede Dergâhı adıyla da anılırdı. Bu tekkeden dolayı caddeye açılan avlu kapısına 'Tekke Kapısı' ismi verilmiÅŸti. Dershane içinde yakın zamana kadar duran tekkeye ait bazı eÅŸya bugün yok olmuÅŸtur. Åžeyh Mahmud Efendi'nin kabri, camiin kıble tarafındaki hazîrede ve Kefçe Dede Türbesi'nin önündedir. Hattat Nevres'in yazmış olduÄŸu kitâbesi beÅŸ satır halinde olup, ÅŸudur: La ilâhe illallah Muhammedün resulullah Tarîkat-i âliye-yi rufaîye meÅŸayih-i kirâmından Kefçe Dede Dergâh-ı ÅžerîÅž post-niÅŸîni eÅŸ-ÅŸeyh el-hac es-seyyid Mahmud Râci Efendi'nin ruh-u ÅŸeriÅžne ve kâffe-i ehl-i iman ervâhına el-Fatiha. 3 Åževval 1316 Nefis bir hat ile yazılmış olan kabir taşının üzerinde 12 dilimli tac-ı ÅŸerif bulunmaktadır. Kitâbeden Mahmut Efendi'nin 14 Åžubat 1899 tarihinde vefat ettiÄŸini öÄŸreniyoruz. Tekkenin âyin günü ÇarÅŸamba idi. Ahmediye Külliyesi'ne dahil olan bu güzel dershane, 1134 (1721-22) tarihinde yaptırılmış ve tekkenin kuruluÅŸ tarihi olan 1890 yılına kadar 182 sene mektep olarak kullanılmıştır 
3-ARÄ°F DEDE EFENDÄ° TEKKESÄ° 

Açıklama 

Tekke, eski Toptaşı Caddesi ile Harmanlık Sokağı'nın birleÅŸtiÄŸi yerde ve sokağın sol köÅŸesinde bulunan Arakiyeci Hacı Mehmed Mescidi (KapıaÄŸası Mescidi) içinde tesis edilmiÅŸtir. Karşısında, Akyapı adı ile anılan ünlü KapıaÄŸası Yakup AÄŸa'nın Mektebi ve çeÅŸmesi vardır. Mescit binası yerinde bugün meÅŸruta bulunmaktadır. Åžeyh Mehmet Arif Dede Efendi, Åžeyh Abdurrahman Efendi'nin halifesi olup 1165 (1751) tarihinde Nureddin Cerrahî Tekkesi'nde doÄŸdu. Vefatı, 20 Åževval 1238 (1 Temmuz 1823) tarihindedir. Kabri, Nureddin Cerrahî Türbesi'ndedir. Arif Dede Efendi yine Üsküdar'da Åžeyh Hafız Tekkesi'nin de ÅŸeyhi idi. (Bu tekke bahsine bakınız.) Arif Dede Efendi'nin kardeÅŸi Zeynel-Abidin Efendi'nin oÄŸlu Abdülaziz Zihni Efendi 1213 (1798) tarihinde tekkede doÄŸmuÅŸtur. Bir müddet, Eyüp NiÅŸancası'ndaki Sertarikzâde Tekkesi'ne ÅŸeyh oldu. 1238 (1822) tarihinde Nureddin Âsitânesi ÅŸeyhi olmuÅŸ ve burada vefat etmiÅŸtir. Sandukası Nureddin Türbesi'ndedir. Sicill-i Osmânî yazarı, Hüdâyî Âsitânesi ÅŸeyhi RuÅŸen Efendi bahsinde "Celvetiyye'den Mudanya'da sakin Åžeyh Abdurrahman Efendi'nin oÄŸlu olup 1132 (1719)'da doÄŸdu. 1149 (1736)'da babasıyla Ä°stanbul'a gelip, babası KapuaÄŸası Tekkesi ÅŸeyhi oldu, bu da ilim tahsil eyledi" dediÄŸine göre Åžeyh M. Arif Dede Efendi Tekkesi, yukarıda belirtilen tarihten çok evvel kurulmuÅŸ olmalıdır. Åžeyh Arif Dede Efendi Tekkesi, Mecmua-yı Tekaya'da kayıtlı deÄŸildir. 1840 tarihli tekkeler listesinde "NakÅŸibendiyye'den Ebu'l-TevÅžk Ä°brahim Efendi Tekkesi, der Akyapı, der Üsküdar" diye kayıtlı bir tekke vardır ki, âyin günü PerÅŸembedir. Bu tekkenin adı Mecmua-yı Tekaya'da yoktur. Åžeyh Mehmed Arif Dede Efendi Tekkesi'nin son adı, Ebu'l-TevÅžk Ä°brahim Efendi Tekkesi olmalıdır. Arakiyeci Hacı Mehmed AÄŸa Mescidi önünde ve KasımaÄŸa Sokağı'nın saÄŸ köÅŸesinde, Moravî Åžeyh Yahya Efendi'nin açtırdığı bir kuyu vardır ki Moravî Kuyusu adı ile ünlü idi. Kuyu, bugün de mevcut olup bileziÄŸinde yazı ve tarih yoktur. Åžeyh Yahya Efendi 1184 (1770)'de vefat ettiÄŸine göre, kuyuyu 1760-70 tarihleri arasında açtırmış olmalıdır. 
4-AVNÄ°ZÂDE TEKKESÄ° 

Açıklama 

Âyin günü Cumartesi olan bu Kadirî Tekkesi Divitçiler Mahallesi'nde, Arakiyeci Sokağı ile Eski Ekmekçi Başı Sokağı arasında idi. Tapu kayıtlarında, tekkenin yerinin, 209 Ada, 33 parsel diye kayıtlı olduÄŸu görülmektedir. Fakat, Åžeyh Mehmet Efendi mezarının parsel nosu siliktir Bu tekke de, Ä°stanbul'un birçok tekkelerinde olduÄŸu gibi, bir çıkmaz sokak üzerine kurulmuÅŸtu. Üsküdarlı Ahmet Münib Efendi'nin 1890 tarihlerinde yazmış olduÄŸu, Mecmua-yı Tekaya'da tekkenin yeri arsa olarak gösterilmiÅŸtir ki, bugün de böyledir. Dergâhın üzerinde bulunduÄŸu çıkmaz sokağın nihayetinde ve Eski Ekmekçi Başı Sokağı yakınında Åžeyh Mehmet Efendi'nin, bugün mevcut olmayan kabri vardı. 1040 (1630-31) tarihinde vefat eden Åžeyh Mehmet Efendi'nin yanında, 1168 (1754-55) yılında vefat eden Ä°mam Mesut Efendi medfun idi.
5-AZÄ°Z MAHMUD HÜDÂYÎ EFENDÄ° TEKKESÄ° 

Açıklama 

Bu tekke için Aziz Mahmud Hüdâyî Efendi Tekkesi Camii bahsine bakınız 
6-ÇAMLICALI MEHMET EFENDÄ° TEKKESÄ° 

Açıklama 

Üsküdar'da ÇavuÅŸdere Caddesi, Çınarlı Tekke ve Koltukçu Rıza sokakları ile çevrili olan alan içindedir. Karşısındaki bostan içinde ve yol kenarındaki ulu bir çınar aÄŸacından dolayı 'Çınarlı Tekke' diye de bilinmektedir. Tekke Åžeyh Ä°dris Efendi tarafından tesis edilmiÅŸtir. KuruluÅŸ tarihi belli deÄŸildir. Kabri orada ise de ÅŸâhidesi yoktur. Kendisi, Åžerbetdar Tekkesi'nin kurucusu, Åžerbetçi Mehmed Efendi'nin halifesidir. Mehmed Efendi, 1053 (1643) tarihinde vefat ettiÄŸine göre, tekkesini bu sıralarda tesis etmiÅŸ olmalıdır. Ä°smail BeliÄŸ'in Güldeste-i Riyaz adlı eserinde ve Åžeyh Yakup Efendi bahsinde, "Ramazan MahÅž Efendi'nin halifesi ÅŸerbetçi Åžeyh Mehmet Efendi'nin yerine ÅŸeyh olan Åžeyh Yakub Fani Efendi'dir. Bunun halifesi Cihangirî Åžeyh Hasan Efendi 1074 (1663)'te vefat etmiÅŸtir. Hasan Efendi'nin halifesi ise, mazanne-i kiramdan Çamlıcalı Åžeyh Mehmed Efendi'dir." denmektedir. Mehmed Efendi, 1104 Ramazanı baÅŸlarında (1693 Mayısının ortaları) vefat etti. Kabri bu tekkenin bahçesindedir. Fakat ÅŸâhidesi yoktur. Mermer pehlesi üzerine ahÅŸap bir sanduka yerleÅŸtirilmiÅŸtir. Eskiden ahÅŸap bir türbe içinde imiÅŸ. 1920 tarihlerinde ÅŸiddetli bir yaÄŸmur neticesinde set duvarı ile beraber yıkılmıştır. Bu kabrin yanında ÅŸâhidesiz bir kabir daha vardır. Bunun tekkenin kurucusu Ä°dris Efendi'ye ait olduÄŸu sanılmaktadır. Åžeyh Yakub Fani Efendi 1052 (1642) tarihinde, Bursa'da, KaraaÄŸaç Mahallesi'nde tesis ettiÄŸi ve kendi ismiyle anılan tekkesinde vefat etmiÅŸtir 
7-EVLÄ°YA ÇELEBÄ°'YE GÖRE ÜSKÜDAR TEKKELERÄ° 

Açıklama 

Evliya Çelebi Seyahatname'sinde, Üsküdar'da '47 kadar tekke' olduÄŸunu belirtmiÅŸ fakat bunlardan pek azının ismini vermiÅŸtir ki ÅŸunlardır: 
a) Hazreti Mahmud Efendi Tekkesi. Camii ve türbesi bugün de mevcuttur. 
b) Abdülkadir Ceylanî Tekkesi. Bu Halvetî Tekkesi'nin yeri belli deÄŸildir. Ä°sim deÄŸiÅŸtirerek devam ettiÄŸi sanılmaktadır. 
c) Dutçuzâde Tekkesi. Bu Halvetî Tekkesi'nin Toptaşı Caddesi üzerinde, Dutlu Kahve ismiyle anılan yerde, Abbas AÄŸa ÇeÅŸmesi civarında bulunması, (isim benzerliÄŸinden dolayı) mümkündür. 
d) Karacaahmet Sultan Tekkesi. Hangi tarikate mensup olduÄŸunu belirtmediÄŸi bu dergâhın, mezarlık içinde bulunduÄŸunu yazmaktadır. Bir BektâÅŸî Tekkesi olduÄŸu sanılan bu mabet, muhtemelen Nuhkuyusu Caddesi üzerinde ve bu caddeye açılan Mehmet ÇavuÅŸ Sokağı ile Arakiyeci Sokağı arasında idi. (Yeri için AÅŸçıbaşı Camii bahsine bakınız.) MihriÅŸah Valide Sultan ÇeÅŸmesi karşısında bulunan bu yerde, ortada bir çıkmaz yol ve iki tarafında hazîre bulunmaktadır. Yolun sol tarafındaki hazîrede, Selim Sultan Dede ile Nenesi Dede'ye ait iki kabir vardır. Åžâhideleri elifî serpuÅŸ ile süslüdür. Yolun saÄŸ tarafında ise, Ä°brikdar Hüseyin AÄŸa'nın 1206 (1791-92) tarihinde yaptırmış olduÄŸu namazgâh bulunmakta idi. AÄŸa'nın kabri de buradadır. Tekkenin hangi tarihte yok olduÄŸu belli deÄŸildir. Evliya Çelebi, 'Ä°stanbul Cevelânları'na 1630 tarihlerinde baÅŸladığına göre, dergâh bu tarihten evvel yaptırılmış olmalıdır. 
e) Hacı BektaÅŸ-ı Veli Tekkesi. PaÅŸalimanı'nda Abdurrahman AÄŸa Camii yanında idi. 
f) Miskinler Tekkesi. Ä°brahim AÄŸa yolu üzerinde bulunan bu tekkeden günümüze ön tarafındaki Ä°sa AÄŸa ÇeÅŸmesi gelebilmiÅŸtir 
8-GÄ°ZLÄ°CE EVLÄ°YA TEKKESÄ° 

Açıklama 

Tekke, Açıktürbe yokuÅŸunda ve Üsküdar postahanesinin arkasında idi. Bugün mevcut olmayan bu tekkenin hangi tarihte kurulmuÅŸ olduÄŸu belli deÄŸildir. Tapuda yeri 395 ada, 4-5 parsel diye kayıtlıdır. Hüdâyî Mahmud Efendi; AyÅŸe Sultan tarafından 1003 (1594-95) tarihinde tekkesi kurulduktan sonra bir gün, bugünkü Gizlice Evliya Türbesi'nin önünden geçerken: - Burada ismi bilinmeyen fakat kerameti zâhir olmuÅŸ gizli bir evliya medfundur, diyerek yatırın, 'Gizlice Evliya' ismini almasına ve kabrinin üzerine de bir türbe yapılmasına sebep olmuÅŸtur. Hüdâyî Mahmud Efendi, 1038 (1628) tarihinde vefat ettiÄŸine göre, Gizlice Evliya, bu tarihten evvel, muhtemelen Hüdâyî hazretlerinin Üsküdar'a geldiÄŸi 1580 tarihinden sonra vefat etmiÅŸ veya Hüdâyî hazretleri Gizlice Evliya'nın ölümünden çok sonra onun ününü iÅŸitmiÅŸ olmalıdır. Ä°smini bu açık türbeden aldığı muhakkak olan Gizlice Evliya zaviyesi, bir Celvetî Tekkesi olduÄŸuna göre, 1595 tarihinden sonra kurulmuÅŸ olmalıdır. Celvetî tarikatinin kuruluÅŸu çok eski tarihlere dayandığı halde, Üsküdar'da yayılması, Hüdâyî hazretlerinin bu beldeye gelmesinden sonra olmuÅŸtur. 
9-HALLAÇ BABA TEKKESÄ° (GANÄ° EFENDÄ° TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Âyin günü Cuma olan bu Sa'diyye Tekkesi, Toptaşı Caddesi'ne açılan, KızlaraÄŸası Çıkmazı üzerinde bulunuyordu. Bu yolun nihayetinde Halil RüÅŸdü Ä°lkokulu, sol tarafta da Hallaç Baba Tekkesi vardı. Tekke ve türbenin karşısındaki evler 1968 senesinde yanmıştır. Tekkenin arkasında 1274 (1857) tarihinde kurulan, Sandıkçılar Tekkesi, sol tarafta ve yolun karşısında ise, Saçlı Åžeyh Hüseyin Efendi'nin 1180 (1766) yılında yaptırdığı Sünbüliye Tekkesi vardı. Bugün yalnız hazîreleri mevcuttur. Mir'at-i Ä°stanbul yazarı, tekkenin Hüdâyî Âsitânesi post-niÅŸînlerinden Edirneli Abdülhay Efendi tarafından kurulduÄŸunu yazmaktadır. 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde adı "Tabutcular civarında Abdülhay Efendi Tekkesi" olarak geçmektedir. 1924 tarihli Gayrimenkul Vakışar Listesi'nde ise adı, "Tabutcularda Hallaç Baba Tekkesi"dir. 1840 tarihli tekkeler listesinde adı, Åžeyh Gani Tekkesi'dir. Tekkenin kurucusu Åžeyh Abdülhay Efendi, Edirneli Åžeyh Saçlı Ä°brahim Efendi'nin oÄŸludur. Hüdâyî Efendi'den feyz alan Ä°brahim Efendi 1070 (1659) tarihinde vefat etmiÅŸtir. Babasından 'ahz-ı tarikat" eyleyen Abdülhay Efendi'ye babasının vefatından sonra babasının yerine Edirne Selimiyesi va'ziyyesi ve tekkesinin meÅŸîhati verildi. Fakat o bir süre sonra Ä°stanbul'a gelmiÅŸ ve 1097 (1685)'te, Kadırga'daki Sokollu Mehmet PaÅŸa Tekkesi'ne, Kadızâde Åžeyh Mustafa Efendi'nin yerine ÅŸeyh olmuÅŸtur. Bu görevde iken, Hüdâyî Âsitânesi Åžeyhi Selâmi Ali Efendi'nin 1104 (1692) tarihindeki vefatı üzerine, bu tekkenin postniÅŸîni olmuÅŸtur. Bu vazifede 13 sene kaldıktan sonra 29 Recep 1117 (16 Kasım 1705) tarihinde vefat etmiÅŸtir. 
(Resim: Hallaç Baba Türbesi'nin yeri. Selim Efendi'nin ÅŸâhidesi burada idi. 
10-HÜSEYÄ°N EFENDÄ° DERGAHI (BEYLERBEYÄ° BEDEVÄ° TEKKESÄ°) 

Açıklama 


Dergâh Beylerbeyi, istavroz deresi, Abdullah AÄŸa Mahallesi, Bedevi Tekkesi Sokağı'ndadır. Tevhîdhâne, haremlik, selâmlık, mutfak, türbe ve sarnıçtan günümüze pek azı kalmıştır. Dergâhı Seyyid Hüseyin Hıfzı Efendi 1854-55 yılında kurmuÅŸ ve dergâhın ilk ÅŸeyhi olmuÅŸtur. Åžâir Senîh Efendi'nin kaleme aldığı ve hattat Niyazi Efendi'nin hattı ile yazılmış kitabede: 

Seyh-i agâh reh-i hazret-i Ahmed Bedevî 
0 Hüseyin ismü ve Ali nesli ve neseb-i Zât-ı Åžerif 

Yapdı birdergâh-ı nevdâire-i 
Ä°stavroz'da Oldu tevhîd-i Huda merkezi bu hayr-i münîf 

Söyle ÅŸu mısra-ı zibâ ile târih Senîh 
Eser-i pâk-i Hüseyin oldu bu dergâh-ı lâtîf 

okunmaktadır. 

Sultân V. Mehmed ReÅŸad'ın dördüncü haznedarı ve ÅŸeyh Seyyid Mehmed Said Efendi'nin mürîdi DurefÅŸân Kalfa, dergâhın mutfağını geniÅŸletmiÅŸ, türbeyi tevhîdhâneye birleÅŸtirerek gerekli onarımı yapmıştır (1916). Dergâha hayır ve hasenatta bulunmuÅŸ olanları: Cemile Sultân'ın dadısı Semsinûr hanım, Cemile Sultân'ın ikinci haznedarı Nazmestan Kalfa, Saray BaÅŸkapı Gılmanlanndan Salih AÄŸa olarak sayılabilir. KurulduÄŸu günden dergâhların kapandığı zamana kadar Bedevî tarikatına hizmet eden dergâhın devrân günü PerÅŸembe'ydi. 

Dergâhın postniÅŸînleri sırasıyla : 

1 - Seyyid Hüseyin Hıfzı Efendi (vef. 1884): DoÄŸum yeri, Bilecik'in Pazaryeri Köyü'dür. KocamustafapaÅŸa, Ali Fakîh Mahallesi'nde, kendi adıyla anılan dergâhın ÅŸeyhi Ahmed Niyazi Baba Efendi'den icazet almıştır. Dergâhın kurucusudur. 

2- Seyyid Mehmed Said Efendi (doÄŸ. 1852-vef. 1916): DoÄŸumu, Suriye'de, Humus Kasabası'nın Hüseyniye Dergâhı'ndandır. Babası Rifâîtarikatı bendelerinden Reslan Efendi'dir. Ali Zeynel Abidin bin Hüseyin ibni-l Tâlib Hazretlerinin 38. batın evlâdıdır. Humus, Pazarbaşı Medresesi'nde müderris Atasızâde Mehmed el Mahmûd Efendi'den ders alarak müderrislik yapmıştır. 

3 - Seyyid Mehmed Nesîb Efendi (doÄŸ.1872 - vef.1925): Åžeyh Seyyid Mehmed Said Efendi'nin oÄŸludur. Fıkh-ı Hanefi'nin Esasâtı, Kıyas ve Din'e Müteallik Mesâil adlı eseri ile pek çok makaleleri yayınlanmıştır. 

4 - Seyyid Mahmûd Said Efendi (vef. 1963 
11-KAPICI TEKKESÄ° 

Açıklama 

Âyin günü Salı olan bu Celvetî Tekkesi için Hadîkatü'l-Cevâmi yazarı ÅŸu bilgiyi vermektedir: "Åžeyh Aziz Mahmud Hüdâyî hazretlerinin derviÅŸlerinden Halil PaÅŸa'nın Hüdâyî Âsitânesi yakınında Kapıcı Tekkesi denmekle maruf müstakil bir zaviyesi vardır ki, bu dahi asıl tekkeye muttasıl ve mülhaktır. Bir kaç hüceratı müÅŸtemildir." Tekke, Açık Türbe Sokağı, Aziz Mahmud Efendi Sokağı ve Kapıcı Çıkmazı Sokağı ile çevrili alanın bir kısmını kaplamakta idi. Dergâhın saÄŸ tarafında ve yolun karşısında, Hüdâyî Âsitânesi ve sol tarafında ise, Sadrazam Halil PaÅŸa ile oÄŸlu Mahmut Bey'in türbeleri vardır. Kapıcı Çıkmazı Sokağı'na ismini veren tekke, bu yol ile türbe arasında bulunuyordu. Ä°stanbul'un hemen hemen bütün tekkeleri gibi, bir kapısı bu çıkmaz sokaÄŸa, diÄŸeri ise, türbelerin önündeki zemini toprak avluya açılıyordu. Tekke, Halil PaÅŸa tarafından, sebil ve çeÅŸme ile beraber, tahminen 1026 (1617) tarihlerinde yaptırılmıştır. Halil PaÅŸa kendisini, Hüdâyî hazretlerinin kapıcısı mesabesinde gördüÄŸün den, tekkesine bu ismi vermiÅŸtir. Türbenin ve dergâhın kitâbeleri günümüze kadar intikal etmemiÅŸtir. Sadrazam Halil PaÅŸa, 1040 (1630)'da vefat etti. Kabri, Hüdâyî Âsitânesi'nde ÅŸeyh türbeleri arkasındadır. Tekke, Mecmua-yı Tekaya'da 'Bacılar Tekkesi' ismiyle kayıtlıdır. 1890 tarihlerinde yazılan bu eserde, tekkenin yeri arsa olarak gösterildiÄŸi gibi ÅŸeyhinin ismi de yazılmamıştır. Buradan da dergâhın bu tarihten evvel yıkılmış veya yanmış olduÄŸu anlaşılmaktadır. Hüdâyî Âsitânesi, 1266 (1849-50) tarihlerinde, bu semt ile beraber yandığına göre, dergâhın da bu sırada yok olduÄŸu düÅŸünülebilir. Tekke ince tuÄŸladan yapılmış ocak ve bacası elan mevcut olduÄŸu halde, türbe avlusundaki hazîresinden eser kalmamıştır. Burada 6 ÅŸâhidesiz kabir vardır. Arkeoloji Müzesi yazmaları arasında ve 1132 numarada kayıtlı bulunan Halil PaÅŸa VakÅžyesi'ne göre, "Hüdâyî Tekyesi'ne muttasıl ve Kapıcu Tekyesi namıyla maruf yedi hücreden ibaret" bu müstakil zaviye medrese tarzında yapılmıştır. Üsküdar'da bu tip tekkeler vardır ki, bugün de mevcuttur. Misal olarak Valide-i Atik Tekkesi'ni ve ÅŸimdi kütüphane olarak kullanılan ve Åžemsi PaÅŸa Medresesi de denilen, Åžemsi PaÅŸa Dergâhı'nı sayabiliriz. Tekkenin adı, 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde yoktur. 1840 tarihli listede ise, "Halvetiyye'den Bacılar Tekkesi, der kurb-i Aziz Mahmud Efendi, der Üsküdar" diye kaydedilmiÅŸ ve 1877 tarihli listede de aynen tekrarlanmıştır. Hüdâyî Âsitânesi ÅŸeyhi Abdurrahman Nesib Efendi'ye göre, Bacılar Tekkesi Kapıcı Tekkesi'nden ayrı idi. "AyÅŸe Sultan Türbesi bitiÅŸiÄŸinde bulunan boÅŸ arsanın 17 hücrelik bir tekke, ÅŸeyhliÄŸinin de Hüdâyî ÅŸeyhliÄŸine meÅŸrut ve dedelerinin mukabeleye gelip hazır olmaları gerektiÄŸi zaviye" Bacılar Tekkesi olmalıdır. 
12-KARTAL AHMET BABA TEKKESÄ° 

Açıklama 

Tekke, Nuhkuyusu Caddesi ile eski ismi BaÄŸlarbaşı Caddesi yeni adı Kartal Baba Caddesi olan yolun birleÅŸtiÄŸi yerde ve ikinci caddenin saÄŸ köÅŸesindedir. Karşı köÅŸesinde, Åžeyhülislâm Ârif Hikmet Beyefendi'nin sebili, çeÅŸmesi ve aile kabristanı vardır. Tekkenin hangi tarihte yapıldığı belli deÄŸildir. Hadîkatü'l-Cevâmi'de kayıtlı deÄŸildir. 1201 (1786)'da Paris'te basılan Plân de la villa de Constantinople, incelendiÄŸinde, KapıaÄŸası mevkii ile Yenimahalle arasında ve Nuhkuyusu Caddesi üzerinde 'Tekke' isimli bir yer görülür. Eski Valide Camii ile Nuhkuyusu Caddesi arasında ve Alaca Minare Camii'nin biraz ilerisinde ve köÅŸede gösterilen bu yer, Kartal Baba Tekkesi'dir. Plân, 1786'da yapıldığına göre, tekke bu tarihten evvel mevcuttu. Sicill-i Osmânî yazarı da, "Mezanne ve meÅŸayihten olan Kartal Ahmet Baba'nın 1203 Zilkadesinde (AÄŸustos 1789) vefat ettiÄŸi"ni belirtmiÅŸtir. 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde 'Pazarbaşı Mahallesi'nde Åžeyh Ahmet Kartal Zaviyesi' diye kayıtlıdır. 1256 ve 1294 tarihli listelerde de aynı adla kayıtlıdır. Âyin günü Salı olan bu Kadirî Tekkesi, fevkânî olarak yapılmış olup alt katı türbe, üst katı ise, mescit halinde kullanılan semahane idi. Ä°ki kat arasındaki döÅŸeme ve çatısı 1942 senesi kışında çökmüÅŸtür. AhÅŸap bir kapıdan girilen türbenin ön tarafında, bir parmaklıkla ayrılan, ziyaret mahalli vardı. PeriÅŸan ve sandukaları dağıtılmış türbedeki kabirleri saymak mümkün deÄŸildi. BeÅŸ veya altı adet olduÄŸu sanılmaktadır. Cami yeniden yaptırıldığında türbeye de beÅŸ beton sanduka yapılmıştır 
13-MALATYALI Ä°SMAÄ°L AÄžA TEKKESÄ° 

Açıklama 

Tekke, GündoÄŸumu Caddesi üzerinde ve bu yola göre tepe olan bir mahalde bulunuyordu. Büyük bir bahçe içindeki bu ahÅŸap binaya iki kapıdan girilirdi. Bahçe kapılarından biri, cadde tarafında, diÄŸeri ise, Malatyalı Ä°smail AÄŸa Camii karşısındaki çıkmaz sokakta idi. Her ikisine de merdivenli bir yoldan gidiliyordu. Bugün tekke binasından ve Åžeyh Fethi Efendi Türbesi'nden eser kalmamıştır. Tekkenin yan tarafında Feyzullah Efendi Tekkesi, karşısında ise Ä°skender Baba Tekkesi bulunuyordu. Tekke, Sa'diyye tarikatından Åžeyh Cemal Efendi tarafından tesis edilmiÅŸtir. Kendisi, 1247 (1831) tarihinde vefat etti. Kabri, tekkenin hazîresinde iken bugün mevcut deÄŸildir. Onun yerine halifesi ve damadı Fethi Efendi Åžeyh olmuÅŸtur. Âyin günü Salı idi. Tekkenin kurulduÄŸu tarih belli deÄŸildir. 1256 (1840) tarihli tekkeler listesinde adı "Sa'diyye'den Kapu AÄŸası Ä°smail AÄŸa Tekkesi, der kurb-ı AÄŸahamamı, der Üsküdar" diye kayıtlıdır. 1199 (1784) tarihli listede ise adı yoktur. 1250 (1834) tarihinde icra edilen Saliha Sultan DüÄŸünü'ne çaÄŸrılan meÅŸayih arasında Feyzullah Efendi Tekkesi'nin adı bulunduÄŸu halde, bu tekkenin ismi yoktur. Bu durumda tekke, 1840 tarihinden hemen sonra ikinci defa tesis edilmiÅŸ demektir. Mir'at-i Ä°stanbul yazarı: "Ahmediye'de Sa'dî Tekkesi, Kızlar AÄŸası Ä°smail AÄŸa tarafından bina ve inÅŸa olunmuÅŸtur," demektedir. Hadîka yazarı, burada bir tekkenin bulunduÄŸunu belirtmemiÅŸtir. "Derûn-ı tekkede Fethi Efendi namında bir zat medfundur. Tekkenin altında dahi bir çeÅŸme mevcut olup üzerinde 'Ve min el-mâi küll-i ÅŸey'in hayy' âyet-i kerimesi mahkukdur. Tarih-i binası, 1118 (1707)'dir," demekte ve tekkenin yeri için de "AÄŸa Hamamı ilerisinde ÇavuÅŸbaşı Hatibzâde Ahmed Efendi namına bina ettirilen çeÅŸme üzerinde büyücek bir Sa'dî Dergâhı" idi, diye ilâve etmektedir. 23 Rebiyülevvel 1177 (1 Ekim 1763) tarihli bir 'arz'da da, Ä°smail AÄŸa Camii ve zaviyesi diye adı geçmektedir. BaÅŸbakanlık Osmanlı ArÅŸivi'ndeki 23 L. 1209 (23 Mayıs 1795) tarihli bir 'takrir'de "Üsküdar'da Babü's-saâde AÄŸası Ä°smail AÄŸa Camii ve zaviyesi vakfından bir cihetin verilmesi istenmiÅŸtir. 26 Ramazan 1212 (13 Mart 1798) tarihli bir 'arz tezkeresi'nde de "Üsküdar'da Babü's-saâde AÄŸası Ä°smail AÄŸa vakfından zaviyesinde ve zaviyesi camiinde ikiÅŸer akçe vazifeli hücre halifesi ve cüzhan cihetlerinin tevcihi arzu edilmiÅŸtir. Bu durumda tekke, Ä°smail AÄŸa tarafından 1045 (1635) tarihinde tesis edilmiÅŸ ve sonra inkıtaya uÄŸramış ve ikinci defa da en geç 1208 (1793) senesinde yeniden kurulmuÅŸ olmalıdır. Sa'diyye Tarikati'nin kurucusu Sa'düddin Cibavî (Ciba, Harran ile Åžam arasında bir mevki) evlâtlarından es-seyyid eÅŸ-ÅŸeyh Emin Sa'düddin Tûsî, bu tekkenin ÅŸeyhi idi. 25 Zilhicce 1281 (8 Nisan 1869) tarihinde vefat etti. Kabri, Malatyalı Ä°smail AÄŸa Camii hazîresindedir. Demir parmaklık içinde ÅŸâhidesi mevcuttur. Tekkenin ikinci ÅŸeyhi olan Fethi Efendi, 1266 (1850) tarihlerinde yaÅŸamış, devrinin ma'ruf bir ÅŸeyhi olarak ün yapmıştır. Vefat tarihi belli deÄŸildir. Kendisinden sonra oÄŸlu Åžemseddin Efendi meÅŸîhate getirilmiÅŸ ve onun vefatı ile de Kemal Efendi ÅŸeyh olmuÅŸtur. Tekke, 23 Åževval 1311 (Nisan 1894)'te tamir edilmiÅŸtir. Tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra harap olmuÅŸ ve 1935 tarihlerinde yıktırılmıştır 
14-MUHYÄ° EFENDÄ° TEKKESÄ° (HÄ°MMET BABA TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Üsküdar'da âyin gününden dolayı, Salı Tekkesi ismiyle de anılan bir Bayramiye Dergâhı idi. Tekke, Divitçiler Mahallesi'nde ve âyin gününden ötürü isim verilmiÅŸ olan Salı Sokağı üzerinde ve Zeynep-Kâmil Hastahanesi'nin saÄŸ tarafında idi. Tekke, 1020 (1611) tarihinde vefat eden Mehmet Muhyiddin Efendi adına ve bir Halvetî Tekkesi olarak yaptırılmış ve sonra, Muhyiddin Efendi'den icazet alan, Himmet Efendi'nin eline geçmiÅŸ ve Bayramî Tekkesi haline gelmiÅŸtir. Bir rivayete göre de tekke 1025 tarihinde Himmet Efendi tarafından yaptırılmıştır. Fakat, Himmet Efendi 1095 (1684) yılında vefat ettiÄŸine göre 70 sene meÅŸîhatte bulunması lâzım gelir ki, bu da imkânsız görünmektedir. Üsküdarlı Ä°smail Hakkı Bey, Merâkıd-ı Mu'tebere- i Üsküdar adlı eserinde "Kutbü'l-ârifîn gavsü'l-vâsılîn ecille-i azizan-ı Halvetiyye'den Bezcizâde Muhyi Efendi (k.s.) hazretlerinin ihyasına muvaffak oldukları Kadıasker Ahmet Efendi Mahallesi'nde kain beyne'l-ihvan Salı Dergâhı ÅžeriÅž namıyla benam hankâh-ı ÅŸeriÅŸeri" diyerek tekkenin Muhyiddin Efendi tarafından kurulduÄŸunu belirtmiÅŸtir 
15-NURBABA TEKKESÄ° 

Açıklama 

Bu BektaÅŸi Tekkesi, Çamlıca'da Ä°stavroz Deresi'nin üstündeydi. Mescidi ve zikir yeri vardı.Nurbaba'dan sonra oÄŸlu Ali Baba'nın ÅŸeyhlik yaptığı bu tekke,mescidi ile beraber yıkılmıştır. Yakup Kadri, "Nur baba "romanının ismini ve konusunu bu tekkeden ve ÅŸeyhinden almış olabilir. BektaÅŸiler, Karacaahmet2te Nurbaba ve oÄŸlu için süslü ve güzel sandukalı kabirler yaptırmıştır. 
16-RAUFÎ AHMET EFENDÄ° TEKKESÄ° 

Açıklama 

Tekke, Üsküdar'da, DoÄŸancılar civarında, Halk Dershanesi Sokağı ile Topraklı Sokağın birleÅŸtiÄŸi yerde ve ikinci sokağın sol köÅŸesindeki Sinan PaÅŸa Camii yanında, takriben 1164 (1750) tarihlerinde tesis edilmiÅŸ, âyin günü PerÅŸembe olan bir Åžabanî Dergâhı idi. Tekkenin bânisi Raufî Seyyid Ahmed Üsküdarî Efendi, Halvetiyye tarikatinin Ramazaniye kolunun ÅŸeyhlerinden Selâmsız Mahallesi'nde, Selâmi Ali Efendi Tekkesi avlusunda yatan, Köstendilî Ali Efendi halifelerinden, alim ve arif bir zat idi. 27 Zilhicce 1170 (12. 9. 1757) tarihinde 102 yaşında olduÄŸu halde vefat etti 
17-SAÇLI ÅžEYH HÜSEYÄ°N EFENDÄ° TEKKESÄ° 

Açıklama 

Üsküdar'da, Ahmediye Meydanı civarında ve Toptaşı Caddesi üzerinde idi. Bugün yerinde Vakışar Bankası bulunmaktadır. Küçük hazîresi mevcuttur. Tekkenin karşısında Sandıkçılar Tekkesi ile Hallaç Baba Tekkesi, hemen yanında ise, Åžeyh Divitçizâde Mehmed Talib Efendi'nin 1675 tarihlerinde yaptırmış olduÄŸu bir cami vardı. (Yeri için, Sandıkçı Åžeyh Edhem Baba Tekkesi bahsine bakınız.) Tekkenin 1840 tarihinden evvel yanmış olduÄŸu, fakat hemen yapıldığı anlaşılmaktadır. Daha sonra, 21 Ekim 1334 (1918) tarihinde çevresindeki 230 ev ile beraber yanmıştır. Kârgir tek katlı ÅŸeyh evi bugün kiradadır. 
(Resim: Saçlı Åžeyh Hüseyin Efendi Tekkesi yerine yapılan Vakıflar Bankası ve dükkân 
18-SALI TEKKESÄ° 

Açıklama 

Bu tekke Üsküdar'da Divitçiler'de kendi adına verdiÄŸi sokaktadır.Tekke taÅŸ ve tuÄŸla ile yapılmıştır.Semahanesi ahÅŸaptır.SaÄŸ tarafının üstünde kadınlar ve müezzin mahfili vardır.Tekkenin avlu kapısının üstünde sülüs bir yazı vardır.Yazıda "Ey kpılar açan (Allah) bize hayırlı kapılar aç"demektedir.Ünlü kiÅŸilerin de medfun olduÄŸu mezarlığı bir mezar taÅŸları müzesi gibidir 
19-SERBÖLÜK ÅžEYH AHMET KEÅžFÎ EFENDÄ° TEKKESÄ° 

Açıklama 

Âyin günü PerÅŸembe olan bu Kadirî Dergâhı, Üsküdar'da Divitçiler Caddesi ile Harmanlık Sokağı'nın birleÅŸtiÄŸi yerde ve caddenin saÄŸ köÅŸesinde, 1142 (1729) tarihli, Valide Kethüdası Mehmet AÄŸa ÇeÅŸmesi arkasındaki geniÅŸ, aÄŸaçlıklı bahçenin içinde idi. Åžimdi yerinde bir ilköÄŸretim okulu vardır. Tekkenin her iki yola açılan avlu kapıları bulunuyordu. (Vaziyet plânı için Muhyi Efendi Tekkesi bahsine bakınız.) Dergâhın karşı köÅŸesinde, 1527 tarihinden evvel yaptırılmış olan, Muallimzâde, Kazasker Ahmet Efendi Camii ve hazîresi vardı. Halk dilinde Divitçiler Camii diye meÅŸhur olan bu mabetten ve saydığımız diÄŸer üç eserden, bugün hiç bir niÅŸane kalmamıştır. Tekke, Serbölük Åžeyh Ahmet KeÅŸfî Efendi tarafı ndan 1268 (1851) tarihinde ahÅŸap olarak yaptırılmıştır. Kendisi ve kendisinden sonra ÅŸeyh olanlar Divitçiler Camii'nin Cadde üzerindeki hazîresinde medfun idiler. Zeynep-Kâmil Hastahanesi önündeki yolun seviyesi indirildiÄŸinden yüksekte kalmış olan hazîre 1971 senesinde, bu semtin mahalle muhtarı tarafından dozerle yıkılmak suretiyle ortadan kaldırılmak istenmiÅŸ fakat, yapılan müdahale neticesinde, parçalanmaktan kurtarılan taÅŸlar, Karacaahmet Mezarlığı'na nakledilmiÅŸtir. Bunlar, Harmanlık Kapısı'nın saÄŸ tarafında ve hastahane önündeki Salı Sokağı'nın tam karşısına gelen yerdedir. 
20-ÅžAH KULU SULTAN TEKKESÄ° (MERDÄ°VENKÖYÜ TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Merdivenköyü'nde, Ankara Asfaltı ile Kayışdağı Caddesi arasında, Emin Bey Caddesi yanında ve Tekke Altı Sokağı'nın üzerindedir. Batı tarafında ve Göztepe üzerinde Gözcü Baba hazîresi ve muhteÅŸem, abidevî camii mevcuttur. Tekkenin ön kapısı önündeki 1061 (1651) tarihli namazgâh taşı 1984 tarihlerinde yok olmuÅŸtur. Namazgâhın yanında ve biraz gerisindeki çeÅŸme mevcut olup Abdülhamit Han'ın tuÄŸrası altında bulunan ÅŸu kitâbe güçlükle okunabilmektedir: Mah Baba suyunu akıtan Hilmi Baba Muharrem 1315 (Haziran 1897) ÇeÅŸmenin önünde at ve koyun sulamaya yarayan, suyu birbirinden akan üç mermer yalak vardır. ÇeÅŸmenin arkasında mermer kitâbeli bir havuz ve havuz ile çeÅŸme arasında, ulu iki çınar aÄŸacı vardır. Havuzun önünde ve toprak yol üzerinde 1319 (1901) tarih ve kitâbeli kârgir bir bina vardı. Bugün havuz ve bu bina mevcut deÄŸildir. ÇeÅŸmenin iki yanındaki salaÅŸ yapılar da yıktırılmıştır. Cümle kapısı üzerine dört dilimli bir BektâÅŸî tacı yerleÅŸtirilmiÅŸtir. Kapı kiriÅŸi üzerinde, iki sı- ra halinde hazırlanmış ÅŸu kitâbe vardır: Gelüb bu hankâha sıdk ile âşık ibadet kıl Hevâ-yı nefsini terk eyleyüb kesb-i saâdet kıl Halâs olmak dilersen hal-i hayretden hulûsâne Makam-ı Hazreti Åžah Kulu Sultan'ı ziyaret kıl 1291 (1874) Bundan evvel ÅŸu kitâbe varmış: Bu bir garib menzil ki yârân Hiç kimsenin malı deÄŸil Bir bekçiden hâli deÄŸil Kapıdan içeri girildiÄŸinde sol taraftaki kârgir, iki katlı ÅŸeyh evi 1955 tarihinde yanmıştır. O tarihte zaten çok harap durumda idi. 1989-90 yıllarında yeniden yapılmıştır. Bunun saÄŸ tarafındaki dairevi semahane onarılmış ve ibadete açılmış, yerlere halılar serilmiÅŸtir. 

21-ÅžEYH HAFIZ TEKKESÄ° (ÅžEYH HAFIZ Ä°SMAÄ°L EFENDÄ° TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Âyin günü Pazar olan bu Halvetî Tekkesi, AÅŸçıbaşı Camii civarında, Nuhkuyusu Caddesi üzerinde ve Mehmet ÇavuÅŸ Sokak ile Arakiyeci Sokak arasında idi. Önünde Süt Baba açık türbesi, yol aşırı yerde ise MihriÅŸah Valide Sultan ÇeÅŸmesi ile Hekimbaşı Nuh Efendi'nin açtırdığı ve Nuhkuyusu ismiyle maruf kuyu bulunmaktadır. Bu yüzden eskiden semt, Kuyubaşı adıyla anılırdı. Åžimdi ise KapıaÄŸası denmektedir. Tekkenin adı, 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde yoktur. 1256 (1840) ve 1294 (1877) listelerde ise Karacaahmet'te olduÄŸu belirtilmiÅŸtir. ArÅŸivdeki tarihsiz bir 'arzuhal'e göre, "Üsküdar'da Nureddin Cerrahî tarikinden Hafız Ä°smail Efendi Zaviyesi'ne taamiye (yemeklik) tahsisi" istenmiÅŸtir 
22-ÅžEYH MUSTAFA EFENDÄ° TEKKESÄ° 

Açıklama 

Üsküdar'da Mirahur Camii içinde tesis edilmiÅŸ bir tekke idi. 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde "Ayazma'da Mirahur Camii içinde Åžeyh Mustafa Efendi Zaviyesi" adıyla bir tekke kaydedilmiÅŸtir. Tekkenin ne kadar devam ettiÄŸi belli deÄŸildir. 1840 tarihli tekkeler listesinde adı yoktur. 1890 tarihinde bastırılan Mecmua-yı Tekaya adlı eserde "Åžeyh Mustafa Efendi Zaviyesi" ismi ile kaydedilmiÅŸ bir tekke yoktur. Yalnız, "Ä°mrahor'da, âyin günü PerÅŸembe olan, Celvetiyye tarikinden, AyÅŸe Sultan Tekkesi" adı ile bir tekke yazılmış fakat ÅŸeyhi belirtilmemiÅŸtir. AyÅŸe Sultan'ın bu civarda bir çeÅŸmesi ve ayrıca bir de tekkesi bulunmaktadır. Åžeyh Mustafa Efendi Tekkesi'nin kısa ömürlü olduÄŸu anlaşılmaktadır 
23-ÅžEYH NURÄ° EFENDÄ° TEKKESÄ° (ÇARÅžAMBA TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Âyin günü ÇarÅŸamba olan bu Rıfaî Tekkesi'nin âyinleri Kurban Nasuh Camii içinde yapılırdı. Ä°badet gününden dolayı ÇarÅŸamba Tekkesi adı ile de bilinir. (Kurban Nasuh Camii bahsine bakınız.) Cami, Kurban Nasuh tarafından en geç 995 (1587) tarihlerinde, bir Hamzavî Dergâhı olarak yapılmış iken, 1813 tarihinde Åžeyh Nuri Efendi tarafından, Rıfaî Tekkesi haline getirilmiÅŸtir. Åžeyh Nuri Efendi 27 Receb 1179 (9 Ocak 1766) tarihinde Üsküdar'da doÄŸdu. Babası sâdâtdan ve Ebu Eyyüp Ensari Camii kürsü ÅŸeyhi Üsküdarlı Osman Efendi ve onun babası ise, NakÅŸibendî ricalinden Ä°brahim Necati Efendi'dir. Nuri Efendi Fatih Camii derslerine devamla arabî ilimlerden icazet aldıktan sonra Åžeyhülislâm Müftizâde Ahmet Efendi'den Fütûhat ve Füsûs okumuÅŸ ve babasından da tefsir ve hadis tahsil etmiÅŸtir. Fazl ü kemali hasebiyle Åžeyhülislâm Mekki Efendi (öl. 1797) aracılığı ile Sultan III. Selim'in ÅŸehzade ve sultanları nın yetiÅŸtirilmesine ve ayrıca Bab-ı âli-i Hümâyun kalemine memur olmuÅŸ ve 22 sene bu kaleme devamla baÅŸ halife olmuÅŸtur. Bu sırada 1208 (1794) senesinde Lâleli civarında, Alaca Mescit Rıfaî Dergâhı ÅŸeyhi Sadık Efendi'ye baÄŸlanmış ve 19 sene hizmette bulunarak feyz almıştır. Åžeyhi 11 Muharrem 1227 (Ocak 1812)'de vefat etmiÅŸ ve tekkesindeki türbesine gömülmüÅŸtür. Türbe ve Alaca Mescit büyük Lâleli yangınında yanmıştır. 
(Resim: Ä°çinde Rıfaî Tekkesi kurulan Nasuh Baba Camii 
24-TAHÄ°R BABA TEKKESÄ° (NUR BABA TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Tekke, Büyükçamlıca Sefatepesi'nin batı eteklerinde, Sarıkaya mevkiinden baÅŸlayan ve Beylerbeyi Sarayı'nın yanında denize dökülen Ä°stavroz deresinin saÄŸ tarafındaki yamaçlar üzerindedir. Sarıkaya mevkiinde, Kısıklı Caddesi'ne açılan Nur Baba Sokağı'na girip 430 adım yürüdüÄŸünde, Çamlıca Deresi Sokağı'nın başına gelinir. Bu kavÅŸaktan 190 adım ileride, Tahir Baba BektâÅŸî Tekkesi'nden arta kalan hazîre vardır. Bu sokak ÅŸimdi Cami Sokak adını almıştır. BoÄŸaziçi'ne doÄŸru fevkalede güzel bir manzarası olan tekke binası ile müÅŸtemilâtının yerine bir çok apartman yapılmıştır. Bugün yalnız iki apartman arasındaki mezarlık mevcuttur. Hazîre, son derece bakımsız ve periÅŸandır. Buradaki en eski tarihli kabir taşı, 1237 (1821)'de vefat eden Tahir Baba'ya ait olup üzerinde bir BektâÅŸî Tacı vardı. Bunu, H. 1237-1282-1287- 1289-1293 tarihli BektâÅŸî sikkeli ve H. 1281- 1294-1295-1304-1328-1329 tarihli kadın kabir taÅŸları takip etmektedir. Ayrıca, 1321 (1903) tarihli, BektâÅŸî taclı ve teslim taÅŸlı bir kabir daha vardır. Bunlardan baÅŸka, topraÄŸa gömülü yedi kabir taşı daha bulunmaktadır. Mezarlığın ön tarafında, etrafı bir duvar ile çevrili, set üzerinde ve bir servi aÄŸacının gölgesinde, namazgâh vardır. GeniÅŸ kıble taşına iki kandil kabartması yapılmıştır. Bu emsalsiz taÅŸ maalesef kırılmıştır. Üzerinde yazı yoktur. Namazgâhın etrafında mermer pencere ve kapı söveleri görülmektedir. Bu namazgâh taşından baÅŸka, kabir ÅŸâhideleri arasında üzerinde mihrap âyeti yazılı bir namazgâh taşı daha vardır. Boyutları küçük olan namazgâhın üzerine, mezarlıktan arta kalan kabir taÅŸları yatırılmıştır. Bunlar arasında, Perestav Hanım'a ait 12 satır halinde 24 mısralı kitâbe de bulunmaktadır. Tekkenin ve mezarlığın önü, Yakup Kadri Bey'in Nur Baba romanında görüldüÄŸü gibi yine büyük bir bostandır. Yol aşırı yerde ve Çamlıca Tepesi eteklerinde, tekkeye ait olan bir su deposunun tonoz bakiyeleri hâlâ durmaktadır. 
25-ÜMMÄ° AHMET EFENDÄ° TEKKESÄ° 

Açıklama 

Çinili Cami sırasında, biraz ileride ve Çinili Hamam Sokağı ile Çinili Mescit Sokağı arasında olup her iki sokaÄŸa açılan kapıları vardı. Bugün yalnız hazîresi mevcuttur. Âyin günü ÇarÅŸamba olan bu Åžabanî Tekkesi, büyük bir bahçe içinde bulunuyordu. Ä°ki katlı, ahÅŸap semahanesi 1950'li yıllarda, Çinili Hamam Sokağı üzerinde bulunan iki katlı, ahÅŸap ve büyük ÅŸeyh evi ise 1981 senesinde yıktırıldı. Semahane, Çinili Mescit Sokak tarafında ve set üzerinde idi. Tekke, 1138 (1725) tarihinde vefat eden, Ümmi Ahmet Efendi tarafından yaptırılmıştır. Åžeyh Ahmet diye ünlü olan bu zat 1725 tarihinde vefat ettiÄŸine göre, tekkeyi en geç 1720 tarihlerinde yaptırmış olmalıdır. Kabri, dergâhın hazîresindedir. Dört köÅŸe ve tarik sikkeli ÅŸâhidesi iki parça halinde olup yerdedir 
26-YARIMCA DEDE TEKKESÄ° (ÖKÜZ LÄ°MANI TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Tekke, PaÅŸalimanı (Eski Öküz Limanı) semtinde ve 1766 yılında yaptırılan Abdurrahman AÄŸa Camii'nin sol tarafındaki sed üzerinde bulunuyordu. AhÅŸap olan tekke binasının önünde hazîre ve onun önünde ise 1228 (1813) tarihli Hayrullah Efendi'nin bir namazgâh çeÅŸmesi vardı. Zamanla bu çeÅŸme pek harap olduÄŸundan, 1874 tarihinde Serasker Hüseyin Avni PaÅŸa tarafından ÅŸimdiki ÅŸekliyle yeniden yapılmıştır. Tekkenin yanında ahÅŸap meÅŸrutası vardı. Tekke, Abdurrahman AÄŸa Camii'nden yaklaşık olarak 170 sene evvel yapılmıştır. (Abdurrahman AÄŸa Camii ve Yarımca Baba Namazgâhı ve çeÅŸmesi bahsine bakınız.) 
27-TOYGAR TEPE TEKKESÄ° 

Açıklama 

Toygartepe'de ve Himmet Baba Sokak ile Åžair Ruhi Sokak arasında idi. Hatmi Sokak'tan, Himmet Baba Sokağı'na girildiÄŸinde biraz ileride ve saÄŸ tarafta idi. Bugün yalnız arsası ve iki kabir mevcuttur. AhÅŸap iki katlı bina, çok harap durumda iken 1970'li yıllarda terk edilmiÅŸ ve bir müddet sonra da yıkılmıştır. Bugün sokak üzerinde görülen iki beton kabir, bina yıkılmadan evvel semahanenin bir köÅŸesinde ve iki pencerenin arkasında idi. Sandukaları yana yatmış ve semahanenin döÅŸemeleri çökmüÅŸ ve bir kısmı da sökülmüÅŸtü. 
28-ÅžEYH SADIK EFENDÄ° TEKKESÄ° (ÅžEYH HAFIZ EFENDÄ° TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Âyin günü PerÅŸembe olan bu Rıfaî Tekkesi, eski adı Menzilhane yokuÅŸu olan ÅŸimdiki GündoÄŸumu Caddesi üzerinde ve TavaÅŸi Hasan AÄŸa Camii ile Ä°bnülemin Ahmet AÄŸa çeÅŸme ve namazgâhının karşısındadır. 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde "Eski Menzilhane'de Rıfaî Tekkesi" diye kayıtlı olduÄŸu gibi 1256 (1840) tarihli listede de aynı ÅŸekilde kayıtlıdır. Mecmua-yı Tekaya'da, Åžeyh Hafız Tekkesi olduÄŸu belirtilmiÅŸse de aslında Åžeyh Sadık Tekkesi olduÄŸu yazılmıştır. Zakir Åžükrü Efendi, tekkenin Åžeyh Mehmet Hadidî-i Rifaî (kuddise sırruhü'l-aziz) tarafından kurulduÄŸunu belirtmiÅŸtir. Hüseyin Vassaf Bey, Sefîne-i Evliya adlı eserinde de ÅŸunları yazmıştır: "Åžeyh Mahmud-ı Hadidî er-Rıfaî Ä°stanbul'a gelip (Ä°lk defa) Rıfaiyye tarikini neÅŸr eden zattır. Muhammed el-Mesanî isminde bir halife bırakıp gitmiÅŸtir. Üsküdar'da, Rıfaî Âsitânesi denilen mahallin karşısındaki TavaÅŸî Hasan AÄŸa Mescidi'nde ilk defa Rıfaî âyini icra etmiÅŸtir ki, 1000 (1592) tarihinden sonradır. Kendisi, Åžam'da Riha köyünde medfundur." Daha sonra 1100 (1689) senesinden sonra Åžeyh Yesi (Yasin) eÅŸ-Åžâmî gelip 'neÅŸr-i füyûzâta baÅŸlamıştır'. Åžeyh Osman-ı Himayetî, Åžeyh Sadık, Hocazâde Mehmed Tahir Efendiler müstahlef (kendi yerine geçirilen kimse) olmuÅŸlardır. Evrâd-ı Rıfaiyye'yi (okunması adet edinmiÅŸ dini dualar) getiren, kıyam zikrini ta'lim eden Åžeyh Yesi Efendi'dir 
29-ÅžEYH MUSTAFA EFENDÄ° TEKKESÄ° (ÅžEYH CAMÄ°Ä°) 

Açıklama 

Mabet, Selmani Pak Caddesi ile Åžeyh Camii Sokağı arasındadır. Avlu kapısı cadde üzerindedir. Kesme taÅŸtan yapılmış, çift söveli ve harpuÅŸtalı olan bu kapının ilerisi ve iki yanı hazîredir. SaÄŸ taraftaki mezarlıkta, Hüdâyî Âsitânesi ÅŸeyhlerinden olup 1123 (1711)'de vefat eden Erzincanî Mustafa Efendi'nin, kızı Zeynep Hanım'ın, 1060 (1650)'de vefat eden Arslan AÄŸa'nın ve 1141 (1728)'de vefat eden Mehmed Sait Efendi'nin kabirleri vardır. Avludaki on yüzlü mermer ÅŸadırvanın ahÅŸap sütunlar üzerindeki gölgeliÄŸi yıkılmıştır. AhÅŸap iki katlı ÅŸeyh evi ÅŸadırvanın önündedir. Cadde üzerinde, hazîrenin önünde kesme taÅŸ bir çeÅŸme vardır. Bunun hemen arkasında 1325 (1907)'de vefat eden meÅŸhur Halil RüÅŸtü Bey'in etrafı demir parmaklıklı kabri bulunmaktadır. Kare plânlı mabet kesme taÅŸtan tuÄŸla hatıllı olarak yapılmıştır. Çatısı ahÅŸaptır. Büyük ve yüksek sekiz pencereden ışık alır. Duvarları kalem iÅŸleri ile bezenmiÅŸtir. Kadınlar mahÅžli iki ahÅŸap sütun üzerine oturtulmuÅŸtur. Mihrabı bir niÅŸ ÅŸeklindedir. AhÅŸap minberinin bir özelliÄŸi yoktur. SaÄŸ taraftaki minaresi, muntazam kesme taÅŸtan yapılmış olup devrinden kalmadır. Külahı kurÅŸun kaplıdır 
30-ÅžEYH HASÄ°B EFENDÄ° TEKKESÄ° (ÅžEYH SADIK EFENDÄ° TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Âyin günü Pazartesi olan bu Bedevî Tekkesi, Üsküdar'da Toptaşı Caddesi ile Tabaklar Mahallesi arasında, Balcılar yokuÅŸu ile Devran Sokağın birleÅŸtiÄŸi yerde ve Devran Sokağın sol köÅŸesinde idi. Yakın tarihe kadar arsası mevcuttu. Åžimdi yerinde apartmanlar vardır. Sokağın tam köÅŸesinde Hasib Efendi'nin kabri bulunmaktadır. Åžâhidesi yoktur. Tamir sırasında yanlışlıkla Hüseyin Baba diye yazılmıştır. Biraz ileride ve Balcı yokuÅŸu üzerinde ÅŸâhidesiz Ahmet Dede'nin Kabri mevcuttur. Bakımlı olan Hasib Efendi kabrinin karşısında, 995 (1587) tarihinde, Kızlar AÄŸası Mehmet AÄŸa tarafından yaptırılan çeÅŸme ve namazgâh vardır. Tekkenin yeri tapuda 262 ada, 10 parsel diye kayıtlıdır. Tekkenin az ilerisinde ve Takatuka Sokak üzerinde büyük bir su haznesi bulunmaktadır. KesmetaÅŸ ve tuÄŸla hatıllı olarak yaptırılmış olan bu haznenin, Sarı Mehmet PaÅŸa'nın muhteÅŸem konağı altında bulunduÄŸu söylenmektedir. Bu haznenin az ilerisinde konaÄŸa ait olduÄŸu sanılan kemerli bir kapı ve yüksek duvarlar, 1960 senesine kadar mevcuttu. Mehmed PaÅŸa, 1129 (1717)'de Kavala'da öldürüldü. Kabri, oradaki Ulu Cami'dedir. Eserleri vardır. DeÄŸerli bir vezirdi. (Sicill-i Osmânî, 4/213) Åžeyh Hasib Efendi Tekkesi, 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde "Edhemî Mehmet Efendi zaviyedârı Seyyid Hasib Efendi" adı ile kaydedilmiÅŸtir. 1256 ve 1294 (1840-1877) tarihli listelerde ise "Bedeviyye'den Hasib Efendi Tekkesi der kurb-i Toptaşı der Üsküdar" diye kayıtlıdır 
31-ÅžEYH CELÂLEDDÄ°N EFENDÄ° TEKKESÄ° 

Açıklama 

Tekke, Sultantepe'de ve Servilik Caddesi yakınında idi. Tekkenin civarında, Arslan AÄŸa'nın 1056 (1646) tarihinde yaptırmış olduÄŸu klâsik büyük bir çeÅŸme vardır. Tekke yüksek bir mevkide yaptırıldığından çok güzel bir manzarası bulunmaktadır. Åžeyhin kimliÄŸi ve tekkenin yapıldığı tarih belli deÄŸildir. Tekkeye, Karga-Zarife yokuÅŸuna açılan ahÅŸap bir kapıdan girilirdi. Bugün yeri hâlâ arsa halindedir. 1890 tarihlerinde yazılan Mecmua-yı Tekaya'da kayıtlı olmadığına göre, bu tarihten evvel yıkılmış olmalıdır. BaÅŸbakanlık Osmanlı ArÅŸivi'nde bulunan 3 Zilkade 1284 (26 Åžubat 1868) tarihli bir 'arzuhal'de, Åžeyh Celâleddin Efendi Tekkesi için "Üsküdar'da Sultantepesi'nde Servilik Tekkesi'ne Ä°zmir Tütün gümrüÄŸünden tahsis olunmuÅŸ vazife (Para) için berat verilmesi" istenmiÅŸtir 
32-SEYFEDDÄ°N EFENDÄ° TEKKESÄ° 

Açıklama 

Tekke, Üsküdar'da, ÇavuÅŸderesi Caddesi üzerinde ve Tekke Arkası Sokağı'nın saÄŸ tarafındaki Salih Efendi Camii içinde tesis edilmiÅŸtir. Salih Efendi, Valide-i Atik Camii bina emininin hizmetinde iken bu camiyi yaptırmıştır. 1000 (1591) tarihinde de vefat etmiÅŸtir. Kitâbesiz ÅŸâhidesi mevcuttur. Mabedin karşısında ve ÇavuÅŸderesi Caddesi ile Hatmi Sokağı'nın birleÅŸtiÄŸi yerde bulunan 1233 (1817) tarihli Ümmü Gülsüm Hanım ÇeÅŸmesi, 1991 tarihinde bu cami arsasının yanına nakledilmiÅŸtir. Tekkenin biraz ilerisinde ise, meÅŸhur Çınarlı Tekke bulunmaktadır. Tekkenin hangi tarihte tesis edildiÄŸi belli deÄŸildir. 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde adı yoktur. 1250 (1843) tarihinde yapılan Saliha Sultan DüÄŸünü'ne davetli ÅŸeyhler arasında, bu tekkenin ÅŸeyhi es-seyyid el-hac Halil Efendi de vardı. Mabet bir müddet sonra yanmış veya yıkılmış olduÄŸundan 1256 (1840) tarihli tekkeler listesinde "Sa'diyye'den Seyfeddin Efendi Tekkesi, der ÇavuÅŸderesi, der Üsküdar, arsadır" diye kaydedilmiÅŸtir. 1890 tarihinde bastırılan Mecmuayı Tekaya'da da yeri arsa olarak gösterilmiÅŸ fakat ÅŸeyhinin Mustafa Efendi olduÄŸu belirtilmiÅŸtir. Tekke, âyin günü Pazar olan bir Sa'diyye Dergâhı idi 
33-SANDIKÇI ÅžEYH EDHEM BABA TEKKESÄ° 

Açıklama 

Sandıkçı Åžeyh Edhem Efendi Tekkesi ismi ile de bilinir. Tekke, Üsküdar'da, Tabutçulariçi denilen yerde ve Toptaşı Caddesi'nin sol tarafında idi. Bugün arsası ve küçük hazîresi mevcuttur. Tekkenin saÄŸ tarafında, (bugün Halil RüÅŸdü Ä°lköÄŸretim Okulu'nun bulunduÄŸu yerin bir kısmı) Hallaç Baba'nın Sa'diyye Dergâhı, karşı tarafında ve bugün Vakışar Bankası'nın bulunduÄŸ u yerde, Saçlı Hüseyin Efendi'nin Sünbüliye Tekkesi bulunuyordu. Sandıkçılar Tekkesi ile Hallaç Baba Tekkesi arasında, Kızlara- ÄŸası Mehmed AÄŸa vakfından olduÄŸu sanılan, tonoz damlı dükkânlar ve KızlaraÄŸası Fırını diye ünlü fırın yer almıştı. Bu fırın ve dükkânlar 1970 tarihinde yeni Toptaşı Bulvarı açılırken yıktırılmıştır. Tekke, 1274 (1857) tarihinde, Åžeyh Ä°brahim Edhem Sandukî tarafından, âyin günü Cumartesi olan bir Rıfaî Dergâhı olarak tesis edilmiÅŸtir. Bunu belirten kitâbe bugün de mevcut olup tekkenin Toptaşı Caddesi'ne açılan ahÅŸap kapısı üzerindedir ki, ÅŸudur: Hazreti Seyyid Ahmet er-Rıfaî kuddise sırruh 11 Muharrem 1300 (22 Kasım 1882) Bu yazının altındaki ikinci bir mermer levha üzerine ÅŸu kitâbe yazılmıştır: Åžeyh Sandukî Cenab-ı Edhem pâk itikad Yapdırub bu hankâhı oldu ÅŸeyh âgehi Åžems, çıkdılar Yediler didiler tarihini Gel oldu Hakk içün inÅŸa Rıfaî Dergâhı 1274 Kitâbe, Üsküdarlı Osman Åžems Efendi tarafından yazılmıştır. 1311 (1893)'te vefat etti. Kabri, Karacaahmet Mezarlığı'nda ve 9. Ada'dadır. Åžeyh Ä°brahim Edhem Efendi, eÅŸ-ÅŸeyh Ä°brahim Edhem Efendi'nin halifesi olup, 13 Muharrem 1295 (17 Ocak 1878) tarihinde vefat etti. Kabri tekkenin türbesinde idi. Bu türbe bugün mevcut deÄŸildir. Türbe, ÅŸimdiki hazîrenin saÄŸ ilerisinde olup, AÄŸustos 1983 tarihinde yapılan temizlik sırasında pehle taşı ortaya çıkmıştır. Yanında oÄŸlu Abid Efendi'nin pehlesi vardır. EtraÅŸarı alçak bir duvarla çevrilmiÅŸtir. 
(Resim: Sandıkçı Åžeyh Ethem Baba Tekkesi yerine yapılan dükkanlar. Sol tarafta tekkenin merdivenleri ve kitabeli kapısı görülmektedir 
34-SAFVETÎ PAÅžA TEKKESÄ° 

Açıklama 

Tekke, Üsküdar'da DoÄŸancılar Meydanı'ndaki Çakırcıbaşı Hasan PaÅŸa Camii'nin kuzey tarafında ve Üsküdar Ä°tfaiyesi'nin bulunduÄŸu yerde idi. Tepe üzerinde bulunduÄŸundan, Ä°stanbul tarafını gören güzel bir manzarası vardı. Tekkenin Hacı Ahmet PaÅŸa çıkmazı ile Sümbülzâde Sokağı'na açılan kapıları mevcuttu. Hazîresi yoktur. Tekke, Maliye Nazırı Safvetî PaÅŸa tarafından, efendiliÄŸi zamanında, Åžeyh Nasuhî Efendizâde Fazlullah Efendi'nin kızının oÄŸlu Mehmed Mes'ud Efendi için yaptırılmıştır. Mes'ud Efendi, 1240 Zilkadesinin 23 (9 Temmuz 1825)'inde hacda vefat etmiÅŸtir. Yerine oÄŸlu Abdurrahim Åžükrü Efendi ÅŸeyh olup, 24 Cemaziyelâhir 1284 (23 Ekim 1867)'de vefat etti. Keçecizâde Ä°zzet Molla, Åžeyh Mes'ud Efendi'nin vefatına ÅŸu tarihi söylemiÅŸtir: Azm-i hacc itdi Nâsûhîzâde Reh-i maksûdde candan geçdi Söyledim fevtine Ä°zzet tarih Åžeyh Mes'ûd cihandan geçdi 1240 (Ä°zzet Divanı, Ä°stanbul 1257, s. 64) Yerine 1255 (1839) doÄŸumlu oÄŸlu Mes'ud Efendi ÅŸeyh oldu. 1298 (1881) tarihinde vefat etti. Bu sırada tekkenin 'ÅŸeyh-i sânisi' 1273 (1856) doÄŸumlu Mehmed Said Efendi idi. Tekkede ayrıca bir de derviÅŸ bulunuyordu. 
(Resim: Safvetî PaÅŸa'nın Ä°stanbul'daki (Eminönü) Tekkesi 
35-SAÇLI HALÄ°L EFENDÄ° TEKKESÄ° 

Açıklama 

Atpazarı'nda, Eski Toptaşı Caddesi ile Sansar Sokağı'nın birleÅŸtiÄŸi köÅŸede idi. Karşısında, Genç Mehmet PaÅŸa'nın 1143 (1730) tarihli çeÅŸmesi ile Atpazarı Osman Efendi Tekkesi Camii vardır. Bu cami, ÅŸimdi Hacı Bedel Mustafa Efendi Camii adını taşımaktadır. Tekkenin adı, 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde "Atpazarında Saçlı Halil Efendi Zaviyesi" diye geçmektedir. Tekke, Mecmua-yı Tekaya'da kayıtlı deÄŸildir. Çok önceleri ortadan kalkmış olmalıdır. Yalnız, Saçlı Halil Efendi'nin, etrafı çevrili ÅŸâhidesiz kabri, Sansar Sokağın saÄŸ başında, bir evin bahçesinde ve incir aÄŸacının dibindedir. Tekkenin mensup olduÄŸu tarikat ve ayin günü hakkında bir bilgiye rastlayamadık 
36-ÖZBEKLER TEKKESÄ° (HACI HOCA TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Mescit, Sultantepe'de ve Servili KöÅŸk Sokağı üzerindedir. Karşısında Nuri DemiraÄŸ'a ait büyük koru bulunmaktadır. 1166 (1752-53) tarihinde Abdullah PaÅŸa tarafından yaptırılmıştır. Hadîkatü'l-Cevami yazarı bu tekkeye dair ÅŸu bilgiyi vermektedir: "Bânisi, darphane emini ve 1167 senesi Zilhiccesinde (Eylül 1754) sadrazam kethüdalığından mirmiranlık (beylerbeyilik) ile MaraÅŸ valisi olan Abdullah PaÅŸa'dır. 1168 (1754-55) senesinde orada vefat etmiÅŸtir. Bu tekkeyi, NakÅŸibendiye tarikatından Hacı Hoca denmekle maruf eÅŸ-ÅŸeyh es-seyyid Abdullah Efendi'ye mülkü ile beraber vermiÅŸtir. 1171 (1757-58) tarihinde Çaprastlı Hasan AÄŸa masrafını üzerine almış, Åžeyh Abdullah Efendi de tekkeyi NakÅŸibendiye tarikatına vakf etmiÅŸ ve minber koymuÅŸtur. Ä°mamet ve hitâbeti de kendi üzerine almıştır. Zamanla bazı ilâvelerle geniÅŸleyerek büyük bir zaviye olmuÅŸtur." Hadîka yazarının bu ifadesine karşılık BaÅŸbakanlık Osmanlı ArÅŸivi'ndeki, Zilkade 1199 (Eylül 1785) tarihli bir 'mü'rasele'ye (resmi kadı mektubu) göre "Üsküdar'da Sultantepesi'nde NakÅŸibendî ÅŸeyhlerinden Hacı Hoca denmekle maruf Abdülkerim Efendi'nin vefatıyla metruk kalan cami ile fukarayı iskân ve eytamlarına (anası ve babası ölmüÅŸ çocuklar) mahsus mesken ve sairenin ve Åžeyh Abdülkerim Efendi'nin ıyâlini (eÅŸini) ittifak (toplamak) suretiyle ÅŸeyhin evlâd-ı manevîsi halifesine tevcihi" istenmektedir. Bu mektubun üzerinde mucibince iÅŸaretiyle Åžeyhülislâm Dürrizâde Mehmet Ârif Efendi'nin yazısı vardır 
37-MUSA BABA TEKKESÄ° (SELÄ°M EFENDÄ° TEKKESÄ°-SADIK EFENDÄ° TEKKESÄ° veya ÇINAR TEKKESÄ°) 

Açıklama 

DeÄŸiÅŸik isimlerle kaydedilen bu tekke, Selâmi Ali Efendi'nin (eski Selâmsız Caddesi) saÄŸ tarafında ve küçük Sarmaşık Sokak ile Toygar Hamza Sokak arasındaki meyilli arazi üzerinde kurulmuÅŸtur. Yüksek bir yerde bulunduÄŸundan çok güzel bir manzarası vardır. Tekke, Åžeyh Musa Efendi tarafından, tahminen 1800 tarihlerinde bir NakÅŸibendî Dergâhı olarak tesis edilmiÅŸtir. Musa Baba'nın ÅŸâhidesi hazîrede olup üzerinde dört dilimli abanî bir sarık vardır. Kitâbesi ÅŸudur: Yâ Hû Hazreti Åžah ÅŸöyle NakÅŸibende mensub idi kim Ä°tdiler asrında nice âşıkânı mukteda Da'vet-i Hakk'a icabet eyledi gitdi heman GûÅŸ-ı cane 'Ä°rcıî' sırrından idince nida Fevtine tarih içün bu mısraı Üçler didi Uçdu çünkim baÄŸ-ı Åžrdevse bu gün Musa Baba 1224 (1809) Fakat, Osmanlı ArÅŸivi'ndeki, 2 Ramazan 1214 (28 Ocak 1800) tarihli bir 'takrir'e göre tekke, Åžeyh Selim Efendi tarafından kurulmuÅŸtur. Takrirdeki ifade ÅŸudur: "Üsküdar'da Åžeyh Selim Efendi'nin bina eylediÄŸ i tekke fukarasının it'amına (yemek yemeleri) medar olmak üzere üç kıyye (okka) koyun etinin hassa kasapbaşısı tarafından hergün verilmesi" (Osm. ArÅŸ. M. Cevdet Tas. Evkaf Defteri III, s. 2194. Aslı için Bkz. Saray kısmı No: 6484) Åžeyhinden dolayı Abdullah Efendi Tekkesi ismiyle de anılan bu dergâhın, eski ismi Tekke Sokak olan bugünkü Toygar Hamza Sokağı'na ve eski adı Sarmaşık Sokak olan bugünkü Tazı Çıkmazı Sokağı'na açılan kapıları vardı. Tekkenin bugün yalnız iki set halindeki geniÅŸ, aÄŸaçlıklı bahçesi, iki katlı küçük meÅŸruta binası ve çok bakımsız hazîresi mevcuttur. Bahçede, kitâbesiz bir kuyu bileziÄŸi ve meÅŸrutanın önünde mermer, kapaklı bir abdest teknesi vardır. Mecmua-yı Tekaya'da âyin günü PerÅŸembe olan bir NakÅŸî Dergâhı olarak gösterilmiÅŸtir. Tekkenin ismi olarak da Åžeyh Selim Efendi Tekkesi denmiÅŸtir. 1890 tarihlerinde Ömer Efendi ÅŸeyh idi. Açıklama hanesine de 'Åžeyh Sadık Efendi Tekkesi' olduÄŸu yazılmıştır. Tekke "Çınar nam Mahalde" idi. 1256 (1840) tarihli tekkeler listesine de "NakÅŸibendiyyeden Selim Baba Tekkesi der Sultantepesi der Üsküdar" diye yazılıdır. Buraya Toygar Tepesi adı yerine yanlışlıkla Sultantepesi ismi yazılmıştır. 
38-MÄ°SKÄ°NLER TEKKESÄ° 

Açıklama 

Bu tekke, Karacaahmet Mezarlığı'nın içindeydi.Bugün binasından eser kalmamıştır.Sadece halk arasında Miskin Dede denmekle maruf el-Hac Hüsyin Efendi'nin kabri ve bazı baÅŸka kabirler bulunmaktadır 
39-KÜÇÜK ÇAMLICA TEKKESÄ° 

Açıklama 

Âyin günü bilinmeyen bu BektâÅŸî Tekkesi, Küçük Çamlıca Tepesi'nin güney eteklerinde ve bu isimle bilinen mesirenin sol tarafında ve yüksek bir mahalde idi. Hadîkatü'l-Cevâmi yazarı: "Eskiden bir tekke iken yerine Sultan IV. Mehmet Han bir saray-ı âli yaptırmıştır." demektedir. Sultan IV. Mehmet, (1648-1687) bu sarayı, Küçük Çamlıca ÇeÅŸmesi ve camisi ile beraber 1064 (1654) tarihinde yaptırdığına göre, tekke bu sıralarda mevcut idi 
40-KARACAAHMET TEKKESÄ° 

Açıklama 

Tekke, Karacaahmet Sultan Türbesi yanında idi. KurulduÄŸu tarih ve hangi tarikten olduÄŸu belli deÄŸildir. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde adı geçtiÄŸine göre 1600 tarihlerinde mevcuttur. Burada yalnız "Karacaahmet Sultan Tekkesi, mezarlık içindedir" diye kaydedilmiÅŸtir. Yine aynı esere göre, tekkenin yakınında "Civan kapıcıbaşı yani Rüstem PaÅŸa Sarayı" bulunmaktadır. Ayrıca Asude Dede'nin ve Bedreddinzâde Mevlâna (Kadı) Mehmed Emin Efendi'nin de kabirleri buradadır. Asûde Dede Sultan I. Selim devrinde (1512- 1520) yaÅŸamıştır. Çelebi, bu Dede hakkında ÅŸunları söylüyor: "Tarikat ehli bir meczûb imiÅŸ. Her vakit göklere bakıp söylenir, çeÅŸitli hallerin vukua gelece- ÄŸinden haber verirmiÅŸ. Selim Han Acem Seferi'ne giderken "Yürü Selim, Ä°smailî imamlar yoluna çıldır çıldır demeden kurban edip Gavri'ne var", buyururlar. Hakikat Selim Han, Åžah Ä°smail'i Çıldır Sahrası'nda bozub askerini kılıçtan geçirdikten sonra Gavri (Mısır sultanı) üzerine gidip Mısır'ı fetheder. Asûde Dede hazretlerinin inci tanesi sözleri doÄŸru çıkar. Kendileri Karacaahmet Sultan Tekkesi yakınında gömülüdür." Karacaahmet Sultan Türbesi'ni ilk defa 946 (1539) tarihinde yaptıran ve Üsküdar'da bir külliyesi bulunan Gülfem Hatun'dur. Tekkenin bu sıralarda veya bir müddet sonra tesis edildiÄŸi sanılmaktadır. Bugün türbe içinde 1050 (1640) tarihinde vefat eden Åžeyh Mehmed Efendi'nin ve 1173 (1759) tarihinde vefat eden Åžeyh Halil Dede'nin kabirleri bulunmaktadır. 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde tekkenin adı "Karacaahmet Sultan Tekkesi" diye geçmektedir. Fakat, 1256 ve 1294 tarihli tekkeler listesinde ve Mecmua-yı Tekaya'da ismi yoktur. Osmanlı ArÅŸivi'ndeki, Rebiyülâhir 1254 (Haziran 1838) tarihli bir 'temessük'te (borç senedi) "Karacaahmet Zaviyesi'ndeki hisselerini ilzam eyledikleri" ÅŸeklinde bir kayıt vardır. Bu hisseleri ellerinde bulunduran Hatice ve Ümmügülsüm Hanımlar bu temessükü müÅŸtereken imzalamışlardır. Tekkenin, 1256 (1840) tarihinden evvel, 1241 (1826) tarihinde meydana gelen Vak'a-yı Hayriye sırasında resmen kapatıldığı sanılmaktadır. Cevdet Tarihi'nde bu olay anlatılırken Üsküdar'da bulunan BektâÅŸî Tekkeleri'nin kapatılıp yıktırıldığı yazılmıştır. Yıktırılan tekkeler, Öküz Limanı (Yarımca Baba), Merdiven Köyü, Çamlıca (Tahir Baba) ve Üsküdar BektâÅŸî tekkeleridir. Üsküdar Tekkesi diye anılan tekke, Karacaahmet Sultan Tekkesi olmalıdır 
41-Ä°BRAHÄ°M AÄžA CAMÄ°Ä° TEKKESÄ° 

Açıklama 

Mustafa Efendi Tekkesi diye de bilinir. Tekke, Ayrılık ÇeÅŸmesi'nde, Ä°brahim AÄŸa Camii içinde tesis edilmiÅŸtir. (Ä°brahim AÄŸa Çayırı Mescidi bahsine bakınız.) Hadîkatü'l-Cevâmi yazarı Hafız Hüseyin Efendi kitabında diyor ki: "Bir zaman sonra MeÅŸayihi Kadiriyye'den Åžeyh Mustafa Efendi, mescidi zaviye" haline getirmiÅŸtir. Åžeyh Mustafa Efendi, 1134 (1721) tarihinde vefat ettiÄŸine göre, mabet engeç 1720 tarihlerinde tekke haline getirilmiÅŸ demektir. Mescit, yapımından 150 sene sonra tekke olmuÅŸtur. Åžeyh Mustafa Efendi'nin Kadirî sikkeli ÅŸâhidesi mabedin hazîresinde olup üzerindeki kitâbesi ÅŸudur: Kutb-ı âlem Hazreti Sultan Abdülkadir'in Rûh-ı tahkikin tutub itmiÅŸdi terk-i mâsivâ Manevî evlâdı idi ÅŸübhesiz sadatdan Rûh-ı kudsisine eylerdi demâdem iktida Rûz u ÅŸeb ihyâ eyledi Kadirî erkânını Bu makam-ı dilküÅŸâde olmuÅŸdu mukteda Bir dua idüb didim tarih harf-ı cevheri Ola me'va-yı cây-gâhın Kadirî Åžeyh Mustafa 1134 Tekkenin bundan sonraki ÅŸeyhlerinin ismi ÅŸimdilik belli deÄŸildir. BaÅŸbakanlık Osmanlı ArÅŸivi'ndeki B. 1146 (Aralık 1733) tarihli bir 'arz'da "Babü's-saâde nezaretinde bulunan evkaftan Üsküdar'da Ä°brahim AÄŸa Zaviyesi" diye adı geçmektedir. Tekkenin ismi, 1199 (1784)-1256 (1840) tarihli tekkeler listesinde ve 1307 (1890) senesinde bastırılan Mecmua-yı Tekaya'da yoktur. 1250 (1834) tarihinde icra edilen Saliha Sultan DüÄŸünü'ne davetli ÅŸeyhler arasında da, bu tekkenin ismi mevcut deÄŸildir. 1328 (1910) tarihli Ä°stanbul Belediyesi Ä°hsaiyat (istatistik) Mecmuası'nda ve Hacı Ä°smail Beyzâde Osman Bey'in 1304 (1886) tarihli Mecmua-yı Tekaya adlı eserinde de adı yoktur. 
42-HÄ°NDÎLER TEKKESÄ° (FEYZULLAH EFENDÄ° TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Âyin günü Cumartesi olan bu Kadirî Tekkesi, Selâmi Ali Efendi Caddesi'ne açılan Küfeci Çıkmazı üzerinde bulunuyordu. Tekke, 1161 (1748) tarihinde vefat eden, Åžeyh Feyzullah Efendi tarafından kurulmuÅŸtur. Tekkesi'ni 1737 tarihinde tesis etmiÅŸtir. BaÅŸbakanlık Osmanlı ArÅŸivi'ndeki 5 Zilhicce 1238 (13 AÄŸustos 1825) tarihli bir 'istida'da tekkenin ismi "Seyyid Mürtaza oÄŸullarından ArabÅŸi oÄŸlu Feyzullahü'l-Hindî" ÅŸeklinde geçmektedir. Ä°stidada ayrıca bu Kadirî Tekkesi'ne ÅŸeyh tayini rica edilmiÅŸtir. Mecmua-yı Tekaya adlı eserde, Hindûlar Tekkesi ismiyle kayıtlı olup, yeri arsa olarak gösterilmiÅŸtir. Yine bu kitapta, Veliyyüddin Efendi'nin 1890 tarihlerinde tekkenin ÅŸeyhi bulunduÄŸu yazılıdır. Buna göre, dergâh bu yıllarda yanmış veya yıkılmıştır. Fakat, kısa bir müddet sonra yeniden ahÅŸap olarak yapılmıştır. Tekkeye, 13 Recep 1325 (22. 8. 1907) tarihinde yardım edilmesi istenmiÅŸtir. Yüksek bir mevkide bulunduÄŸundan güzel bir manzaraya sahip olan tekke, 1930 tarihlerinde yıkılmıştır. Tekkenin yan tarafındaki mezarlığın büyük bir bölümü yok olmuÅŸ bir kısmı ise, yakın tarihte, cadde kenarındaki, Feyzullah Efendi'nin lâhdi yanında hazırlanan hazîreye nakledilmiÅŸtir. Tekkenin, buradaki Çingenelerle sıkı bir baÄŸlantısı vardı. Hindistan'dan yayıldığı söylenen bu kavim, Ä°stanbul'a Fatih Sultan Mehmet tarafından, Gümülcine'den ve MenteÅŸe Sancağı'ndan getirtilerek Edirnekapı dahiline yerleÅŸtirilmiÅŸti. Daha sonraki dönemde ve XVIII. yüzyıl baÅŸlarında ÅŸehrin iç kısımlarına, bilhassa Fatih Camii civarındaki Büyük Karaman ve Dülgerzâde Mahallelerine yayılmışlardı. Fakat iÅŸledikleri ananevî suçlar nedeni ile bu yerlerden kaldırılarak Sulukule, Yenibahçe, Ayvansaray- Lonca, Üsküdar-Selâmsız, KasımpaÅŸa- Hacı Hüsrev, BeyoÄŸlu-YeniÅŸehir-Sazlıdere semtlerine ve Büyükdere-Çayır Mahallesi'ne yerleÅŸtirilmiÅŸlerdir. Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere, Selâmsız Çingeneleri Üsküdar'a XVIII. yüzyıl ortalarına doÄŸru muhtemelen, 1730-35 tarihlerinde gelmiÅŸlerdir 
43-HALÄ°M GÜLÜM TEKKESÄ° (HALÄ°M KERÄ°M TEKKESÄ° veya ZÄ°NCÄ°RLÄ°KUYU TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Âyin günü Pazar olan bu Kadirî Tekkesi, eski bir Yeniçeri KolluÄŸu olan, Üsküdar Emniyet AmirliÄŸi binasının yanında ve Hakimiyet- i Milliye Caddesi üzerinde, Yeni Cami Sebili karşısında idi. Yeni Cami ve eski bitpazarı nın bulunduÄŸu semt, Zincirlikuyu ismini taşıdığından, tekke bu isimle de anılırdı. Tekkenin hangi tarihte yapıldığı belli deÄŸildir. BaÅŸbakanlık Osmanlı ArÅŸivi'ndeki 16 Åževval 1185 (22 Ocak 1772) tarihli bir 'ilâm'a göre; "Abdülhalim Dede Zaviyesi'ne mütevelli tayini" yapılmıştır. 29 Zilhicce 1214 (24 Mayıs 1800) tarihli bir 'istida' ile de; "Yusuf Efendi'nin bina ve ihdas eylediÄŸi ve Halim Dede, Selim Dede ve Kölem (Kelem) Dede Zaviyesi'ne yevmi üçer kıyye (okka) et tahsisi" istenmiÅŸtir. Tekke yandıktan sonra Yusuf Efendi tarafından yeniden yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Tekkenin ikinci bânisi Yusuf Âgâh Efendi, Süleyman Penah Efendi'nin oÄŸludur. 1157 (1744)'te doÄŸdu. 1169 (1755)'te babası ve aÄŸabeyi Osman Efendi ile Ä°stanbul'a geldi. 1188 (1774)'te mektubi-i sadr-ı âli'ye girip sonra hâcegândan oldu. Mevkufatî, kalyonlar kâtibi, yeniçeri kâtibi, ambar emini, tersane emini, matbah emini, rikâb-ı hümâyun defterdarı, baruthane nazırı, cebeciler ve mehterhane nazırı, olduktan baÅŸka Hibetullah Sultan'ın kethüdalığı görevinde de bulundu. BeÅŸiktaÅŸ Sahilsarayı onun tarafından tamir ettirildi. Sonra sadaret kethüdası, surre-i hümâyun emini ve niÅŸancı oldu. Bu deÄŸerli insan, 1239 Cemaziyelevvelin ikisinde (4 Ocak 1824) vefat etti. Kabri, Åžehzadebaşı Camii hazîresinde, HümaÅŸah Sultan açık türbesi civarındadır. Kabri lâhit ÅŸeklindedir 
44-FEYZULLAH EFENDÄ° TEKKESÄ° (ÅžEYH RÛMÎ EFENDÄ° TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Âyin günü Cumartesi olan bu Åžabanî Dergâhı Ahmediye Camii'nin, GündoÄŸumu Caddesi'ne açılan avlu kapısının sol tarafındaki tepe üzerinde idi. Bugün, arsası ve hazîresi mevcuttur. Tekke, bir çıkmazın nihayetinde bulunuyordu. Arsasında mutfak bacasının bakiyesi görülmektedir. 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde 'AÄŸa Hamamı kurbinde Seyyid Feyzullah Efendi Tekkesi' adı ile kayıtlıdır. Mir'at-i Ä°stanbul adlı eserinde Raif Bey: "Bu tekkede Åžeyh Atâ Efendi namında bir zat medfundur. Tekkenin altında bir çeÅŸme mevcut olup üzerindeki tarih ÅŸudur: Sâhibu'l-hayrat ve'l-hasenat merhum ÇavuÅŸbaşı esbak Hatibzâde Ahmet AÄŸa ruhiçün rızaen lillahi teâlâ... Tarih-i binası 1194 (1780)'dir. Ä°ÅŸbu tekke bu def'a yeniden tamir ve termim olunmuÅŸtur" demektedir. Bu çeÅŸme bugün mevcut deÄŸildir. Bu ifadeden dergâhın 1890 tarihlerinde yenilendiÄŸi anlaşılıyor. ÇeÅŸme sahibi Ahmet DaniÅŸ AÄŸa Hatibzâdelerdendir. Hatipzâdelerin türbesi ise, Ä°nadiye Tekkesi'nin yanında idi. Bugün mevcut deÄŸildir. Ahmet DaniÅŸ AÄŸa, Ragıp PaÅŸa dairesine girip sadaretinde kapıcılar kethüdası olmuÅŸtur. Sonra ilerleyerek kapıcıbaşı ve 1170 Zilkadesinde (Temmuz 1757) çavuÅŸbaşı oldu. Bir ara Bostancı Kışlası bina emini oldu. 1191 (1777)'de Midilli'ye ikamete gönderildi. 1192 (1778)'de orada vefat etti. Åžairdir. Pirî PaÅŸa Mescidi'ne minber koydu. Vefatında ruhu için bu çeÅŸme yaptırılmıştır 
45-EKMEK YEMEZ TEKKESÄ° (EMEK YEMEZ TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Âyin günü Pazartesi olan bir Bayramiyye Dergâhı idi. Salacak Ä°skelesi Arka Sokağı ile Lâmekânî Hüseyin Sokağı'nın birleÅŸtiÄŸi yerde ve ikinci sokağın saÄŸ köÅŸesinde bulunuyordu. Civarında Musahib Mustafa PaÅŸa'nın 1094 (1683) tarihli güzel bir meydan çeÅŸmesi ve bunun hemen arkasında büyük bir sarayı ve sol tarafında ise paÅŸanın divan kâtipliÄŸini yapmış bulunan meÅŸhur Åžair Nâbî'nin evi ve bir dönem evlendirme dairesi olarak kullanılan kütüphanesi vardı. Ayrıca bunların önünde Hatice ve Fatma sultanların sahil sarayları bulunuyordu ki, yerleri hâlâ arsa halindedir. Büyük bir semahanesi olan, haremlik ve selâmlıklı iki katlı tekke binasının çatısı çökmüÅŸ, harap bir halde iken 1935 yılında yıktırılmışdır. Bugün yalnız sonradan yaptırılan yığma taÅŸ türbe ve bodrum katı kârgir, diÄŸer iki katı ahÅŸap olan ÅŸeyh evi mevcuttur. Åžeyh evi, pek harap olduÄŸundan 1975 tarihlerinde oturanlarca terk edilmiÅŸdir. Tekkenin arsasına bir kaç apartman yapılmıştır. 
46-CEDÄ°D HACI DEDE TEKKESÄ° 

Açıklama 

Âyin günü Pazar olan bu Kadirî Tekkesi Üsküdar'da, Tunusbağı civarında ve Bali ÇavuÅŸ Camii içinde tesis edilmiÅŸtir. Mabet, Ä°nadiye Mescidi Sokağı ile Musahipzade Sokağı'nın birleÅŸtiÄŸi yerde ve ikinci sokağın saÄŸ köÅŸesinde idi. 1006 (1597) tarihinde Bali ÇavuÅŸ tarafından yapılmıştır. Arkasında Åžeyhülislâm Mehmet Kâmil Efendi'nin muhteÅŸem aile sofası, karşısında ve yol aşırı yerde, köÅŸede Esma Sultan Mektebi ve bunun saÄŸ tarafında ise, meÅŸhur Menzilhane bulunuyordu. Menzilhanenin karşısında da Åžeyhülislâm Mustafa Efendi'nin aile sofası vardır. SokaÄŸa ismi verilen Musahipzâde Celâl Bey'in evi de burada olup restore edilmiÅŸtir. Tekkenin yapıldığı tarih belli deÄŸildir. 1199 (1784) tarihli tekkeler listesinde "Bali Mahallesi'nde, Cedid Hacı Dede Tekkesi, Ä°nadiye kurbinde, Bali ÇavuÅŸ Mescidi'nde olan zaviye, be-dest Seyyid Hasib Efendi" diye kayıtlıdır. 1256 (1840) tarihli tekkeler listesinde "Kadiriyye'den Cedid Hacı Dede Tekkesi, der Tunusbağı, der Üsküdar" diye kayıtlıdır. 1890 tarihinde basılan Mecmua-yı Tekaya'da ise adı yoktur. Üsküdar'da, Alaca Minare Tekkesi'nin diÄŸer adı, Hacı Dede Tekkesi olduÄŸu ve daha evvel, 1745-50 tarihlerinde kurulduÄŸu için buna, Cedid Hacı Dede Tekkesi denmiÅŸtir. Tekke, Åžeyh Hasib Efendi'den sonra Åžeyh Halil Efendi tarafından yeniden yaptırılmıştır 
47-AYÅžE SULTAN TEKKESÄ° 

Açıklama 

Âyin günü perÅŸembe olan bu Celvetî Tekkesi, Ä°mrahor Mahallesi'nde ve ÖÄŸüdül Sokak üzerinde bulunuyordu. Tekkenin önünde, 1007 (1598) tarihli ve kendi adı ile anılan çeÅŸmesi, tam karşısında babasının yaptırmış olduÄŸu sıbyan mektebi, sol tarafında ise Mirahur Mehmet AÄŸa Camii ve hazîresi vardır. (AyÅŸe Sultan ÇeÅŸmesi bahsine bakınız.) AyÅŸe Sultan, Kanunî Sultan Süleyman'ın torunu, Mihrimah Sultan ile Sadrazam Rüstem PaÅŸa'nın kızıdır. Ä°lk önce, Sadrazam Semiz Ahmet PaÅŸa ile evlendirilmiÅŸ; ondan, Abdurrahman Bey, Hakani Mehmet Bey, Åžehid Mustafa PaÅŸa ve Osman Bey adlı çocukları olmuÅŸ fakat Ahmet PaÅŸa'nın 988 (1589) tarihinde vefatı üzerine, 990 (6 Nisan 1592)'de NiÅŸancı Feridun BeÄŸ'le evlenmiÅŸ fakat Feridun PaÅŸa'nın ertesi yıl vefat etmesi üzerine tekrar dul kalmıştı. Feridun PaÅŸa, Eyüp Sultan'daki, Mimar Sinan yapısı türbesine gömülmüÅŸtür. 1003 (1594)'te oÄŸlu ile hacca giden AyÅŸe Sultan'ın, son defa olmak üzere, Celvetî tarikatının kurucusu, Aziz Mahmud Hüdâyî Efendi ile evlendiÄŸi söylenir. Vefatında vasiyeti gereÄŸince kocasının türbesi yanındaki hazîreye defnedilmiÅŸtir. Tekkenin ne zaman yıkıldığı veya âyinlerini durdurmak mecburiyetinde kaldığı belli deÄŸildir. 1890 tarihlerinde yazılan Mecmua-yı Tekaya'da AyÅŸe Sultan tekkesi kayıtlı olduÄŸu halde, ÅŸeyhinin isim hanesi boÅŸ bırakılmıştır. Bundan da, tekkenin bu tarihten evvel faaliyetini tatil ettiÄŸi anlaşılır. Tekkenin adı 1256 ve 1294 tarihli tekkeler listesinde yoktur. Tekkenin ÅŸeyhleri belli deÄŸildir. Yalnız, duahan Ebu'l-kavak Ä°smail Hakkı Molla burada 1905'den 1914 tarihine kadar Åžeyhlik etmiÅŸtir. Kendisi NakÅŸî idi 
48-ATÄ°K VALÄ°DE SULTAN TEKKESÄ° (KARABAÅž-I VELÎ TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Toptaşı mevkiinde ve Valide-i Atik Camii'nin yan tarafında ve Tekke Önü Sokak üzerindedir. Tekke, bir medrese binası tarzında olup etrafında hücreler, ortasında büyük bir avlu vardır. Nurbânu Valide Sultan tarafından, Toptaşı Camii ile beraber Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. Burası âyin günü Pazar olan bir Åžabaniyye Tekkesi idi 
49-ALACA MÄ°NARE TEKKESÄ° (ÅžEYH SADIK EFENDÄ° TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Âyin günü PerÅŸembe olan bu NakÅŸibendî Dergâhı, Kartal Baba Caddesi, Köprülü Fazıl PaÅŸa Sokağı ve Boybeyi Sokağı ile MiroÄŸlu Sokağı'nın çevirdiÄŸi adayı kaplayan büyük bir tekke idi. Mescidi, aÅŸhanesi, müÅŸtemilât binası, çeÅŸmesi, küçük hamamı ve hazîresi vardı. Bugün bir çoÄŸu yok olmuÅŸ, kalanlar ise, virane haline gelmiÅŸtir. Hadîkatü'l-Cevâmi yazarı, Alaca Minare Camii bahsini anlatırken, bu tekke hakkında da ÅŸu bilgiyi vermektedir: "Alaca Minare Camii karşısında NakÅŸibendiye tarikatinden el-hac Ä°brahim Efendi'nin Tekkesi vardır ki Alaca Minare Tekkesi adıyla anılır." Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere, tekke, ismini Alaca Minare Camii'nin karşısında bulunmasından dolayı almıştır. Buna raÄŸmen farklı bir kaç isimle de anılmaktadır. Hadîkatü'l- Cevâmi yazarı, Alaca Minare Tekkesi dediÄŸi halde, Ahmet Münib Efendi, Mecmua-yı Tekaya adlı risalesinde, Åžeyh Sadık Efendi Tekkesi diye kaydetmekte ve tekkenin Hacı Dede Tekkesi ismi ile de anıldığını belirtmektedir. Tekke, 1143 (1730) tarihinde Hacı Dede tarafından yaptırılmıştır. Dergâhın esas kapısı, Kartal Baba Caddesi tarafındadır. Kapının sağında semahane olarak kullanılan mescit bulunmaktadır. Åžimdi yalnız dört duvarı kalmıştır. Son cemaat yerindeki kabirlerden eser yoktur. Kapının sol tarafında ahÅŸap, ÅŸahniÅŸli ÅŸeyh evi ve ÅŸahniÅŸ altında, Hüsameddin AÄŸa'nın 1206 (1791) tarihli çeÅŸmesi görülmekte idi. Mescidin sol tarafındaki hazîre bugün de mevcuttur 
50-AFGANLILAR TEKKESÄ° (KALENDERHANE TEKKESÄ°) 

Açıklama 

Âyin günü PerÅŸembe olan bir NakÅŸî Tekkesi idi. Çinili Cami'in sol tarafında olup etrafı yüksek bir duvarla çevrilmiÅŸtir. Allame Sokak, Silâhtar Bahçesi Sokağı ve Binbaşı Sokağı ile çevrili olan adayı kaplar. Silâhtar Bahçesi Sokağı üzerinde mutfak ve hamamı vardır. Ä°nce tuÄŸla ve horasandan yapılmış olan bu yapılar pek harap durumdadır. Tekkeye, Allame Sokağı'na açılan kesme taÅŸ kemerli ve söveli bir kapıdan girilir. Zemini taÅŸ döÅŸeli bahçe yolunun sağında etrafını çok alçak kesme taÅŸ bir duvarın çevirdiÄŸi hazîre, solunda ise üç katlı ahÅŸap eli böÄŸründeli ÅŸeyh evi vardır. Hazîrenin yanındaki yoldan, biraz ilerideki havuza ve onun yanındaki kuyunun bulunduÄŸu yere gelinir. Havuz, kare ÅŸeklinde olup etrafı kesme taÅŸ ile çevrilidir. Kuyunun bileziÄŸinde kitâbe yoktur. Önünde granit taşından bir kırık tekne vardır 



istanbul burad.com...