Üsküdar vapuru faciası



Üsküdar vapuru faciası


Üsküdar vapuru faciası

950’li yıllar. Ä°zmit körfezi çevresindeki: Gölcük, Kavaklı, DeÄŸirmendere, Halıdere, UlaÅŸlı, EreÄŸli ve Karamürsel yörelerinde, Lise yok. Buraların öÄŸrencileri: Lise eÄŸitimi için, Ä°zmit il merkezine gidiyorlar ve en kolay ulaşım vasıtası olarak vapur kullanılımaktadır. Çünkü: Ä°zmit körfezi, her ne kadar Ä°stanbul boÄŸazına benzese de, dar bir körfezdir. Yani: iki kıyısı birbirine yakındır.

Zamanla: Ä°zmit merkezdeki Liselere giden öÄŸrencilerin sayısının artması nedeniyle: Denizcilik Ä°ÅŸletmesi tarafından buraya: daha büyük bir vapur gönderilmesi gündeme gelir. Bunun üzerine: 1927 yılında, Almanya’da Elbing gemi tezgahlarında yapılan, 33 metre uzunluÄŸunda, 6.5 metre geniÅŸliÄŸinde ve 344 yolcu kapasiteli, buhar makinalı, 31 yaşındaki Üsküdar vapuru, Ä°stanbul’dan, buraya, yani Ä°zmit körfezine gönderilir.

Üsküdar vapuru: Ä°zmit körfezine gönderildikten kısa süre sonra: 1 Mart 1958 Cumartesigünü: her zaman olduÄŸu gibi, Ä°zmit-Gölcük arasındaki, saat: 12.30 tarifeli seferini yapmak üzere beklemektedir. O tarihlerde, Cumartesi günleri okullarda yarım günlük eÄŸitim yapılmaktadır. Bu nedenle, her zaman olduÄŸu gibi, okulları bitip evlerine gitmeyi düÅŸleyen öÄŸrenciler, yöredeki birliklerde askerlik yapan askerler ve diÄŸer bir kısım yolcu: Ä°zmit iskelesindeki, Üsküdar vapurunu doldururlar. Ancak: yolcu kapasitesi 344 olmasına raÄŸmen, vapura: 400’den fazla yolcu alınmış ve ayrıca 12 mürettebat bulunmaktadır. Hatta: havanın parçalı bulutlu olması nedeniyle, daha fazla yolcu alınması engellenmiÅŸ ve vapura yetiÅŸemeyen öÄŸrenciler, vapura binen ve bir anlamda ölüme giden arkadaÅŸlarına, sitem ile bakarlar.

Saat: 12.27 olduÄŸunda: bölgedeki fırtına ÅŸiddetlenir ve ÅŸiddetli rüzgar: iskelede baÄŸlı gemiyi hızla iskeleye çarptırmaya ve baÄŸlantıyı saÄŸlayan halatlarını zorlamaya baÅŸlar. Bunun üzerine: Üsküdar vapurunun, 52 yaşındaki tecrübeli kaptanı; içi yolcu dolu olan geminin, iskelede bulunmasının daha tehlikeli olacağını ve denize açılması gerektiÄŸini düÅŸünerek, “hareket etmemesi yönündeki uyarılara aldırmadan”, tarifeli hareket saatinden, yanlızca 3 dakika önce, yani saat: 12.27’de denize açılır.

Derince açıklarına, SEKA Tesislerinin tam karşısına gelindiÄŸinde: yani saat 12.35 civarında: rüzgar hızını iyice arttırmış ve dalgalar, ÅŸiddetle gemiye çarpmaktadır. Kaptan: geminin yönünü kıyıya çevirmek ve en yakın kıyıya ulaÅŸmak için hamle yapar. Ancak, bu sırada, geminin ahÅŸap olan kaptan köÅŸtü; dev dalgalar ve rüzgarın da etkisiyle yerinden kopar ve denize uçar. Bu sırada: kaptan köÅŸkü: Mehmet kaptan ve yardımcısı Mustafa Deniz ile birlikte, yerinden kopar ve denize uçar.

Vapur kumandasız kalır. Makine dairesi ve vapurun ön bölümünde bulunan, ikinci mevki salonunun camları kırılır ve içeriye sular dolar. Vapur, saat: 12.47 olduÄŸunda; yani hareketinden, yanlızca 20 dakika sonra, önce yan yatar ve sonra tümüyle batar.

Vapur battıktan hemen sonra, kaza haberi, Gölcük Donanma Komutanlığına ulaşır ve bölgeye, hemen 17 tane kurtarma teknesi ve bir denizaltı gönderilir. Ancak, kurtarma heyeti bölgeye ulaÅŸtığında, deniz üzerinde görülen, yanlızca yüzlerce yolcunun cesedidir. Hatta: 20 metrekarelik bir alanda, yüzlerce ceset bulunduÄŸu anlatılır. Sivil teknelerin de katılımı ile yapılan kurtarma çalışmalarında, yanlızca 39 yolcu kurtarılır. Yolcuların kalan kısmı, ölmüÅŸtür.

Böylece: Gölcük ve çevresinden, yaÅŸları 12 ile 20 arasında deÄŸiÅŸen: lise öÄŸrencilerinin,  tamamına yakını, bu faciada hayatını kaybederler. Havanın ve deniz suyunun çok soÄŸuk olması da, hayatını kaybedenlerin büyük kısmının boÄŸulma ile birlikte donarak ölmesine neden olmuÅŸtur.

Olayın ardından, Pazartesi günü: Ä°zmit Lisesi ve Endüstri Meslek Lisesi bahçesinde yapılan yoklamada: öÄŸrenciler arasındaki gerçek kayıplar ortaya çıkar. Arama çalışmaları: denizde ve karada, 2 boyunca devam ettirilir. Aileler, günlerce sahilde, bir umutla beklerler, ancak deniz aldığı bedenlerin büyük bölümünü geri vermez. Bu arada: kaza sonrasında kaptana ulaşılamayınca, kaptanın korktuÄŸu ve vapuru kaçarak terk ettiÄŸi düÅŸünülür. Ancak: yine olayın ardından, balıkçılardan birinin dip aÄŸlarında, kaptanın cesedi çıkarılır ve kargaÅŸa nedeniyle, gizlice, Gölcük-Örcük köyündeki mezarlığa defnedilir.

Üsküdar vapuru: denizde battığı yerden çıkarılır ve bu sırada: içindeki salonlarında yanlızca 16 ceset bulunur.

Sonuç olarak: Türk denizcilik tarihindeki en büyük deniz faciası olarak yaÅŸanan olay; maalesef, geniÅŸliÄŸi çok dar olan Ä°zmit körfezi gibi bir yerde; birbirine çok yakın iki kıyı arasında  yaÅŸanmıştır.

Olayda hayatını kaybedenler hakkında, ne yazık ki, hiçbir zaman net bir rakam ortaya konulamamıştır.

Geminin kaptanı hakkında: “ fırtına sırasında, hareket etmemesi yönündeki uyarılara “ aldırış etmediÄŸi yönünde söylentiler ortaya atılmış ve kazanın insan hatasından kaynaklandığı öne sürülmüÅŸtür.

Yine, her türlü tedbirin, hazin bir olayın ardından alınması örneÄŸinde olduÄŸu gibi, bu trajik olayın ardından: Gölcük ilçesinde, Barbaros Hayrettin Lisesi hizmete açılmış ve yöre öÄŸrencilerinin Ä°zmit merkeze gidip-gelme sıkıntılarına son verilmiÅŸtir.

tarihin iznde sitesinden alınmıştır....