BURUNLAR VE KOYLAR



Kıyılarda, türlü biçimde denize doğru uzanan topografik çıkıntılar burun olarak tanımlanır


BURUNLAR VE KOYLAR

BURUNLAR VE KOYLAR

Kıyılarda, türlü biçimde denize doÄŸru uzanan topografik çıkıntılar burun olarak tanımlanır. Üsküdar’ın Marmara Denizi ve ıstanbul BoÄŸazı’nda nispeten uzunbir kıyı ÅŸeridi vardır. Bu kıyı ÅŸeridinin önemli bir kısmı (özellikle HaydarpaÅŸa ile Üsküdar Vapur iskelesi arası) yapılan dolgu ve yapılaÅŸmalarla doÄŸal uzanışını büyük ölçüde kaybetmiÅŸtir. Dolayısıyla burada daha çok eski kıyıda bulunan ve tarihe mal olmuÅŸ burunlar ve verilen isimler ele alınmıştır. Çayır esasen; çayır ve benzeri ot bitkilerinin yetiÅŸtiÄŸi, biçildiÄŸi bir çeÅŸit otluklara verilen bir isimdir. Algılandığının aksine çayır bir yerilgili bir kavramdır. Üsküdar’da Bulgurlu Çayırı, SöÄŸütlü Çayırı, HaydarpaÅŸa Çayırı ve ibrahim AÄŸa Çayırı gibi yerler vardı. Burada sözü edilen Uzunçayır ise, coÄŸrafi özelliklerden yer ÅŸeklini ve bitki örtüsünü birlikte yansıtır.

Abdi PaÅŸa Burnu: Abdülkerim PaÅŸa da denilen Abdi PaÅŸa, 1807’de doÄŸmuÅŸ,1884’te vefat etmiÅŸtir. Çifte Kayalar mevkiinin biraz ilerisinde bulunan burun, yakın tarihlere kadar Abdi PaÅŸa Burnu adıyla bilinirdi. Bu burunda yalının L ÅŸeklinde bir iskelesi vardı. 1934 istanbul-ÅŸehir-Rehberi’nde gösterilen bu iskelede Abdi PaÅŸa ıskelesi diye anılırdı. Yeni sahil yolu yapılırken iskele ve burun ortadankaldırılmıştır.

Kandilli Burnu: Kandilli’de yer alır. Burun ve çevresindeki yamaçlar denize dik ve kayalık bir ÅŸekilde uzanır. Burunda bir deniz feneri vardır. Akıntı Burnu da denilir.

Kavak Burnu: Kavak ve Harem dereleri arasında, Marmara Denizi’ne doÄŸru uzanan ve üzerinde Selimiye Kışlası’nın bulunduÄŸu çıkıntıdır. Burna ÅŸeker Kaya Burnu da denilir. Daha önce açıklandığı gibi kavak, Osmanlı Devleti’nde gümrük teÅŸkilatına verilen addır. Burun ismini burada bulunun gümrükten almıştır.Kavak Burnu, yakın geçmiÅŸte yapılan dolgular yüzünden, kıyıdan oldukça içeride kalmıştır. Eski haritalarda adına rastlanılır. Eski kıyı kesiminde buruna ve önünde yer alan falezlere ait diklikler bugün de gözlenir

NakkaÅŸ Burnu: Kuzguncuk’tadır. Adı, III. Murat (1574-1595) ve III. Mehmet(1595-1603) ile muasır olup orada yalısı bulunan NakkaÅŸ Hasan PaÅŸa’ya atfenverilmiÅŸtir.

Tambur Burnu: Kuzguncuk’un güneybatısında yer alır.

YedikardeÅŸler Burnu: Kızkulesi’nin karşısında, BoÄŸaz’a doÄŸru uzanan topografik çıkıntıya denilir. Adın kaynağı konusunda kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır.Burada bahçesi denize kadar uzanan yalılar vardı.Denizin karaya doÄŸru oluÅŸturduÄŸu küçük girintiler olan koylar, Üsküdar sahillerinde de görülür. Bunların başında HaydarpaÅŸa, Harem ve Üsküdar koyları gelmektedir.

Üsküdar Koyu: ÅŸehrin burada kurulmasında önemli bir rolü olmuÅŸtur. Nitekim ÅŸehrin tarihi çekirdeÄŸi bu koyun etraf›nda ÅŸekillenmiÅŸtir. Antik dönemde bugünkü Yeni Cami’nin arkasına kadar uzanan Damalis Limanı vardı. Zamanla bu koya akan Bülbül Deresi ve ÇavuÅŸ Deresi taraf›ndan doldurulduÄŸu gibi, burası

Haliçten çıkan gemilere saldırmak amacıyla bekleyen korsanların yatağı olduÄŸu için zaman zaman imparatorlarca da doldurulmuÅŸ, Osmanlı döneminde Mihrimahve Yeni caminin yapımı sırasında aynı akıbete uÄŸramış, Cumhuriyet döneminde de rıhtım geniÅŸlemeye devam etmÅŸltir. Bu koy ve çevresi, istanbul’un Asya yakas için her zaman önemli bir geçiÅŸ yeri olmuÅŸ, Üsküdar ÅŸehrinin adını taÅŸmaktadır.

Harem Koyu: Bugün ıstanbul Limanı (kısmen), araba vapuru iskelesi ve otogarın olduÄŸu yeri kapsar. Bu koyun önemli bir kısmı doldurularak adı geçen tesisler yapılmıştır. Buraya Harem denmesinin sebebi, ÅŸimdiki Selimiye Kışlası’nınbulunduÄŸu yerdeki Kavak Sarayı’na, Haremi Hümayun takımının buradaki iskeleden gelmeleridir. Haremi Hümayun takımı, ıstanbul’dan buraya çıkar, doÄŸru saraya giderlerdi, dönerlerken de aynı iskeleden dönerlerdi.

HaydarpaÅŸa Koyu: Üsküdar ve Kadıköy arasında yer alan bu koy etrafında önemli tesisler inÅŸa edilmiÅŸtir. Koy ve çevresi adını, Kanuni Sultan Süleyman dönemi (1520-1566) vezirlerinden Hadım/Koca Haydar PaÅŸa’nın (1512-1595) bu bölgede bulunan arazilerinden ve yaptırdığı Hadâik-i Sultaniye (Sultan Bahçeleri)’den almıştır.

Hacılar Ovası: Hacca gidecek kervanlar önce Karacaahmet Mezarlığı’nın yanında,Hacılar Ovası diye anılan geniÅŸ bir alanda toplanır, hazırlıklarını tamamlar,yolculuk düzeni kurulur ve binlerce hacı aday›Ä± yola birlikte çıkarlardı. Çünkü Üsküdar’ın, Osmanlı dönemi Türk kültüründeki en önemli özelliklerinden biri Kâbe toprağı olarak ilgi görmesiydi. ÅŸüphesiz burada bahsedilen yer, coÄŸrafi anlamdabir ova deÄŸildir.

HaydarpaÅŸa Ovası: Aynı isimle anılan koyun çevresinde alüvyal kökenli bir düzlüktür. Seyit Ahmet Deresi ile ıbrahim AÄŸa Deresi’nin birleÅŸmesinden sonra HaydarpaÅŸa Deresi adını alan akarsuyun oluÅŸturduÄŸu küçük bir delta ile dahaiçeride bulunan geniÅŸ tabanlı vadi kesimlerini kısmen kapsar. Osmanlı ordusu Asya tarafına yaptığı seferlerde burada toplanır, hazırlıkları yapardı. Günümüzde demiryolu ve gar binası ile bazı tesisler bu düzlük alanda yer alır. 

ibrahim AÄŸa Çayırı: HaydarpaÅŸa Koyu’nun kuzey ve kuzeydoÄŸusundaki düzlük alana denilir.

Uzunçayır: Burası coÄŸrafi özellikleriyle bir akarsu boyu düzlüÄŸü, bir nevi ovadır. KurbaÄŸalı Dere kabaca doÄŸu-batı doÄŸrultusunda yaklaşık 2.5 km uzunluÄŸunda ve yer yer 250-300 m geniÅŸliÄŸinde alüvyal bir düzlük meydana getirmiÅŸtir. Bu düzlüÄŸün çevresinde nispeten yüksek bir rölyef yer alır. Uzunçayır topografya bakımından tabii bir yoldur. Ulaşım bakımından çok önemli bir konuma da sahiptir.Nitekim Üsküdar, HaydarpaÅŸa, Kadıköy, Merdivenköy, Küçük Çamlıca ve Ümraniye’den gelen ÅŸehir içi yollar burada birleÅŸir. Keza ülkemizin BoÄŸaziçi Köprüsü’nden Avrupa’ya uzanan önemli bir karayolu da Uzunçayır’dan geçer.Ayrıca eskiden at koÅŸu mahalli olarak kullanılan Uzunçayır’da at yarışları dadüzenlenirdi.

.Üsküdar Meydanı: ÅŸehrin en geniÅŸ düzlük alanlarından biridir. Meydanın sınırlarını, Mihrimah Sultan Külliyesi, Yeni Cami, Hâkimiyet-i Milliye Caddesi ve deniz teÅŸkil eder. Deniz seviyesinden yaklaşık 1-2 m yükseklikte, kıyıdan içeriye doÄŸru akarsu vadileri boyunca daralarak uzanır. Yapılan dolgular nedeniyle denize doÄŸruda hafifçe bir burun oluÅŸturur. Burası, yalnız Üsküdar’ın deÄŸil, Anadolu yakasındaki BoÄŸaziçi yerleÅŸmelerinin ve E5 karayolu baÄŸlantılı tüm çevre yerleÅŸmelerinin ÅŸehirle baÄŸlantısını saÄŸlayan önemli bir kavÅŸak noktasıdır1930’larda Hâkimiyet-i Milliye, daha sonra ıskele Meydanı olarak anılan bu düzlük saha son düzenlemeyle Demokrasi Meydan›Ä± adın› almıştır. Fakat halk arası nda Üsküdar Meydanı adı daha yaygın kullanılır. Günlük ÅŸehir yaÅŸantısında önemli bir yere sahiptir

Üsküdar’da Bazı Yer

Adları Üzerine incelemeler (I)

D O Ç . D R . M E H M E T A K ‹ F C E Y L A N

Marmara Üniversitesi