Tunuslu Mahmud PaÅŸa 1. Sokak



Üsküdar’ın Burhaniye Mahallesi sokaklarındandır. Yan yana bulunan ve aynı adla anılan bu iki sokak, Abdullah Ağa Caddesi’nden girilen Tufan Sokak üzerinde bulunmaktadır.


Tunuslu Mahmud PaÅŸa 1. Sokak

Tunuslu Mahmud PaÅŸa 1. Sokak

Üsküdar’ın Burhaniye Mahallesi sokaklarındandır. Yan yana bulunan ve aynı adla anılan bu iki sokak, Abdullah AÄŸa Caddesi’nden girilen Tufan Sokak üzerinde bulunmaktadır. Sokak adını Tunuslu Mahmud PaÅŸa’dan almıştı. Fransız iÅŸgalindeki Tunus’da onlarla iÅŸbirliÄŸi yapan yöneticilerden olan Mahmud ibni Ayad PaÅŸa, Fransa Kralı Louis Philippe’e yapılan bir suikastten kurtulması üzerine, Paris’teki Madlen Klisesi baÅŸpapazına, fukaraya dağıtmak için 40 bin kuruÅŸ göndermiÅŸ ve bu durum Tunus’da çok büyük bir tepkiye neden olduÄŸu için memleketinde hayatını tehlikede görerek önce Paris’e yerleÅŸmiÅŸ ve daha sonra da Fransa himayesinde 1862’de Ä°stanbul’a gelmiÅŸti. Kendisine Sultanahmet civarında bir konak, Çengelköy Ä°stavroz’da bir yalı ve Çamlıca’da bir baÄŸ satın almıştır. Tunuslu Mahmud PaÅŸa Temmuz 1865’de Sultan Abdülaziz’in üçüncü hanımının Ä°stavroz’daki yalısına akan su membaına müdahale etmesi ve Kasım 1868’de Çamlıca’daki bağının duvarlarını yükselterek yapmasının nizamnamesine aykırı olması sonucu mahkemeye havale edilmesi gibi nedenlerle ilk önceleri Osmanlı yönetimi ile arası pek de iyi olmamıştı. Yönetimle arasını düzeltmek için önce Ä°stanbul’da yatırım yapmayı düÅŸünmüÅŸ, 93 Harbi’nin sıkıntılı günlerinde Nisan 1877’de Üsküdar’da yaptığı giriÅŸimden sonuç alamamıştı. Tunuslu Mahmud PaÅŸa’dan ömrünün son yıllarını Sultan ahmetteki konağı ve Beylerbeyindeki Sarayında yaÅŸamıştı. 4 Ekim 1877’de Ramazan-ı Åžerifte bu kez “Ä°stanbul’daki konağı gibi Beylerbeyi’ndeki yalısını da Mecruhin-ı Asakir-i Ä°slamiye’ye hastahane olarak bağışladığının gazetelerle” duyurmuÅŸtu. Ancak kısa süre sonra 12 Mart 1879 tarihinde ölünce varisleri bu vaadi yerine getirmemiÅŸlerdi. Bu arada 28 Mart 1881’de Bekçi Ä°brahim, Nikola ve Olmıya adlı üç bekçiye raÄŸmen soyulmuÅŸtu. Babıâli’nin MeÅŸihat yolu ile “PaÅŸa’nın eski bağışlarını da gündeme getirerek” duruma müdaha çaÄŸrısı sonucu yaptığı giriÅŸimler baÅŸarısızlıkla sonuçlanmıştı. Zevcesi Helen Azize NuriÅŸ Hanım, Sultanahmet civarındaki köÅŸkü Ä°brahim PaÅŸazâde Mehmed Ali Bey’e kiraya vermiÅŸti. Nisan 1883’de Kız Sanayi Mektebi’nin Tunuslu Mahmud PaÅŸa konağına nakline karar verilmiÅŸti. Hemen bu konağın kimsesiz kız çocukları için satın alınması kararı da çıkmıştı. Büyük oÄŸlu Ahmed mirastan büyük pay almış, Åžurayı Devlet azası olarak Osmanlı yönetimi ile de iyi geçinmiÅŸ ve sık sık Sultan II. Abdülhamid’den niÅŸan almıştı. Ä°kinci oÄŸlu Tahir; Mısırlı Fazıl Mustafa PaÅŸa’ya damat olmuÅŸ ve onun peÅŸinden giderek Sultan II. Abdülhamid’e muhalif olmuÅŸtu. Üçüncü oÄŸlu Musa Bey, Üsküdar Belediye Müdürü olmuÅŸtu. Kızlarından Emine Hanım, Bursa’da sürgün olan kocası Hüseyin Bey ile birlikte babasının Ä°stanbul ve Paris’deki mal varlığını ayrıntılı bir ÅŸekilde araÅŸtırmıştı. Hüseyin Bey’in eÅŸi ile birlikte miras iÅŸlerini takip edebilmesi için önce sürgün cezası kaldırılmış, sonra da Kantar Ä°daresi MüfettiÅŸi olarak Ä°stanbul’a tayini yapılmıştı. 5 AÄŸustos 1892’de Tunuslu Mahmud PaÅŸa bir baÅŸka kızı Hatice Hanım’ın Çamlıca’daki arsasını Darülaceze yapılmak üzere bağışladığı; eÄŸer bu arsada inÅŸa için ruhsat verilmezse o takdirde arazinin yarısını infak edeceÄŸini bildirince Osmanlı Hükümetince hemen harekete geçilmiÅŸti. PaÅŸa’nın bir baÅŸka kızı olan Hayriye Hanım büyük aÄŸabeyi Ahmed’i kendisinin küçük olması nedeni ile hisselerine el koymakla suçlamış ve mahkemeye vermiÅŸti. Bu arada Çamlıca’daki KöÅŸk, Kasım 1900’de Hazinece satın alınmış ve burasını hazineden de Sultan Ä°kinci Abdülhamid’in oÄŸlu Abdülkadir Efendi satın alınca, Hayriye Hanım bunu kabullenememiÅŸ, Åžehzâde ile aralarında ihtilaf çıkmıştı. Bu arada bir baÅŸka Åžehzâde Burhaneddin Efendi, Tunuslu ailesinden evlenerek mirasçılar arasına katılmıştı. PaÅŸanın en küçük kızı ve Fransız Vatandaşı Sabiha Hanım; Türkiye tebaasından Feridun Bey bin Ä°smail Bey ile evlenerek 5 Kasım 1923’de Türkiye Cumhuriyeti vatandaÅŸlığına geçmiÅŸti.