GÃœLFEM HATUN CAMÄ°Ä°

Cami, Gülfem Sokağı ile Eski Mahkeme Arkası Sokağı'nın birleştiği yerde ve ikinci sokağın sağ köşesindedir.

GÃœLFEM HATUN CAMÄ°Ä°

Cami, Gülfem Sokağı ile Eski Mahkeme Arkası Sokağı'nın birleÅŸtiÄŸi yerde ve ikinci sokağın saÄŸ köÅŸesindedir. Hadîka'da ÅŸu açıklama vardır: "Bâniyesi, Sultan Süleyman Han'ın Harem-i Hümâyunları cariyelerindendir. Camiye yakın caddeye nazır türbesi ve hemen yanında mektebi dahi vardır.

Mezar taşında; Sâhibetü'l-hayrat saide ÅŸehide Gülfem Hatun Åž sene tis'a ve sittîn tis'a mie-969 (1561-62) yazılıdır. Bu camiin mahallesi vardır." Gülfem Hatun, 1561 tarihinde ÅŸehid edilmiÅŸ fakat camisini 946 (1539-40) tarihinde yaptırmıştır. Cami, 1850 tarihinde geçirdiÄŸi yangın felâketinden sonra, ihtimal ilk taÅŸ kaybolmuÅŸ veya mabet ile beraber türbesi de yandığı için taÅŸ, kireç haline gelmiÅŸ ve yenisini yazmak icab ettiÄŸ i zaman da bu yanlışlık yapılmıştır.

Taşın sonradan konduÄŸu ve kitâbesinin de yanlış yazıldığı "Gülfem Hatun bint-i Abdullah" ibaresinden de anlaşılmaktadır. Çünkü, Gülfem Hatun'un babasının ismi H. 949 tarihli vakÅžyesinde de görüldüÄŸü gibi Abdullah deÄŸil, Abdurrahman'dır. Küçük hazîrede Gülfem Hatun'dan baÅŸka üç kiÅŸi daha gömülü olup, biri 1050 (1640-4l) tarihinde vefat eden Hüdâyî Aziz Mahmud Efendi Camii mukabelecisi Mehmet Efendi'dir. Gülfem Hatun'un zengin bir kadın olduÄŸu yukarı da söylenmiÅŸti. Bunu, Manisa muhasebe defterinden anlıyoruz. Defterdeki kayıtlardan; bu ÅŸehirde, GöktaÅŸlı ve Çaprazlar mahallelerine yaptırdığı iki çeÅŸme ve bir mektep için Ä°stanbul'da vakıf dükkânlar, Üsküdar'daki cami için de Manisa'da 30 dükkân vakfettiÄŸi anlaşılmaktadı r.