Asaf halet çelebi
1907-1958). Uskudar-Beylerbeyi’nde yaşamış şair,
Asaf halet çelebi
ÇELEBÄ°, ÂSAF HÂLET
(1907-1958).
Uskudar-Beylerbeyi’nde yaÅŸamış ÅŸair,
yazar. Ä°stanbul’da Cihangir’de dunyaya geldi (29 Aralık 1907). Babası Dahiliye Nezareti Åžifre Kalemi muduru Mehmed Said Halet Bey’dir. Ozel hocaların yanında baÅŸladığı tahsilini Galatasaray Mektebi’nde tamamladı. Dini ve tasavvufi edebiyatla
yakından meÅŸgul olan babasından Farsca ve Fransızca, Uskudar Mevlevihanesi’nin son
ÅŸeyhi Ahmed Remzi Dede ile Rauf Yekta’dan musıki ve nota dersleri aldı. Bir sure Sanayi-i Nefise Mektebi’ne devam etti, daha sonra Adliye Meslek
Mektebi’ni bitirdi ve Uskudar Asliye Ceza Mahkemesi’nde zabıt katipliÄŸi yapmaya baÅŸladı. Bir sure Osmanlı Bankası ile Devlet Deniz Yolları Ä°daresi’nde calıştı. Uzunca bir muddet Ä°stanbul
Universitesi Edebiyat Fakultesi Psikoloji BolumuKitaplığı’nda kutuphane memurluÄŸu yaptı. 1946 secimlerinde Ä°stanbul’dan bağımsız milletvekili adayı olduysa da secimi kazanamadı. 15 Ekim
1958’de oldu. Kabri Beylerbeyi’nde Kupluce Mezarlığı’ndadır. Kulturlu ve edebi zevk sahibi bir aile ortamı icinde doÄŸup buyuyen Asaf Halet, genclik yıllarında
eski tarzda şiirler yazmış, ancak daha sonra bunlardan vazgecmiştir. Bir arayış devresinden
sonra 1940 yılından itibaren yayımladığı ve kapalı ifadeleriyle devrin okuyucusunu yadırgatan
şiirleriyle edebiyat cevrelerinin dikkatini cekti. Bu yeni tarz şiirleriyle daha cok ses yankılanması
yoluyla Ä°slam tasavvufu ile eski Hint, Mısır gibi DoÄŸu din ve kulturlerinden aldığı yeni motiflerle farklı ve yeni bir soyleyiÅŸ getirdi. 1942’de yayımlanan He adındaki ilk ÅŸiir kitabındaki ÅŸiirleri arasında ozellikle “Cuneyd”,“He”, “Ä°brahim”, “Mısr-ı Kadim”, “Nurusiyah”, “Nirvana” ve “Sidharta” gibi ÅŸiirlerinde baÅŸta Ä°slam tasavvufu olmak uzere Hint ve diÄŸer DoÄŸu din ve medeniyetleriyle butun bir insanlık tarihinin izlerini taşıyan deÄŸiÅŸik ifade ÅŸekilleri yer
alır.Asaf Halet, bir duygu ve hayal ÅŸairi olmaktan ziyade bir sezgi ve kultur ÅŸairidir. Åžiiri “kelimelerinbir araya gelmesinden hasıl olan buyuk
bir kelime” ÅŸeklinde tarif eden Asaf Halet, ÅŸiirin aynı zamanda kainatın anlaşılmaz sırlarını acıklamakicin onemli bir anahtar olduÄŸu goruÅŸundedir. “Benim Gozumle Åžiir Davası” (Ä°stanbul, sayı9-14, Temmuz-Aralık 1954) adlı bir seri makale ile ÅŸiir anlayışını acıklayan Asaf Halet, bu yazılarında doÄŸrudan doÄŸruya mucerret bir ÅŸiir anlayışından
yana olduÄŸunu acıklamıştır.Åžiirle birlikte ozellikle divan edebiyatı, tasavvuf, musıki, masal, halk edebiyatı ile ilgili yazılar da kaleme alan Asaf Halet’in bu tarz calışmalarının
onemli bir kısmı Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Mevlevilik hakkındadır. Hayatının buyuk bir kısmını Uskudar-Beylerbeyi’nde yirmi donumluk bir bahce icindeki koÅŸkte geciren Asaf Halet, “Ben olmasaydımÄ°stanbul olmazdı!” diyebilecek kadar kendisini Ä°stanbul ile ozdeÅŸleÅŸtirmiÅŸ bir ÅŸairdir. Beylerbeyi ile ilgili ceÅŸitli hatıra kitaplarında eski Beylerbeyi’nin tanınmış gercek beyefendilerinden biriolduÄŸu belirtilen Asaf Halet’in Uskudar’la ilgili “Camlı Odalardan” adlı bir ÅŸiiri vardır. Butun ÅŸiirlerini topluca Om Mani Padme
Hum (1953) adlı bir kitapta toplayan Asaf Halet’in bellibaÅŸlı diÄŸer eserleri ÅŸunlardır: Mevlana
Hayatı, Şahsiyeti (1940), Molla Cami (1940),Eşrefoğlu Divanı (1944), Divan Şiirinde İstanbul
(1953), Omer Hayyam (1954) ve Mevlana ve Mevlevilik (1957).
Kaynakça: Mehmet Kaplan, Cumhuriyet Devri Turk Åžiiri,
Ä°stanbul 1973, s. 165-174; Tahir Alangu, 100 Unlu Turk Eseri,
Ä°stanbul 1974, s. 1415-1420; Haldun Taner, Olurse Ten Olur
Canlar Olesi DeÄŸil, Ä°stanbul 1983, s. 40-46; Semih Gungor, Asaf
Halet Celebi, Ä°stanbul 1985; Åžiir Atı (“Asaf Halet Celebi Yaprakları”
adıyla ozel bolum), sy. 2, İstanbul 1986, s. 22-80; Bilal Kırımlı,
Asaf Halet Celebi, İstanbul 2000; Asaf Halet Celebi Kitabı
(haz. Huseyin Su - Ä°lyas Dirin - Åžaban Ozdemir), Ankara 2003.
ABDULLAH UÇMAN
YORUMLAR