HAYDARPAÅžA KASRI ve SAHÄ°L SARAYI



Kasır, Haydarpaşa Has Bahçesi'nin içinde ve bugünkü Askeri Hastahane'nin sol tarafında ve yüksek bir yar üzerinde idi.


HAYDARPAÅžA KASRI ve SAHÄ°L SARAYI

Kasır, HaydarpaÅŸa Has Bahçesi'nin içinde ve bugünkü Askeri Hastahane'nin sol tarafında ve yüksek bir yar üzerinde idi. HaydarpaÅŸa Bahçesi, Selimiye Kışlası'nın sol tarafında, Kavak Deresi'nin biraz ilerisinden baÅŸlıyarak, HaydarpaÅŸa Tren Ä°stasyonu'nun sol tarafındaki tepenin eteklerine kadar uzanıyordu. HaydarpaÅŸa Has Bahçesi ve Haydar PaÅŸa'nın kimliÄŸi için HaydarpaÅŸa Sahrası veya mesiresi bahsine bakınız. Askeri Hastahane'nin bulunduÄŸu yerde ve Selimiye Kışlası'nın yapımından evvel, Sultan III. Selim tarafından, büyük bir tesadüf eseri olarak yine bir Haydar PaÅŸa'ya, bir kışla yaptırılmıştı. Bu küçük ve ahÅŸap olduÄŸu sanılan kışla, 13 Recep 1207 (24 Åžubat 1793) tarihinde kurulan 'Nizam-ı Cedid' askerleri için yaptırılmış ilk yapı idi. Nizam-ı Cedid askerleri sayısının giderek artması, Üsküdar'da yeni bir kışlanın yapılması ihtiyacını doÄŸurmuÅŸ ve 1216 (1301-2) tarihinde ilk Selimiye Kışlası'nın inÅŸasına baÅŸlanmıştı. Bu durumda HaydarpaÅŸa Kışlası, Selimiye Kışlası'ndan 9 sene evvel yapılmış demektir. HaydarpaÅŸa Kasrı iÅŸte bu kışlanın yanında idi. Sultan III. Selim devrinde, 1793 yılında, kışlanın yapımı sırasında yaptırıldığı rivayet olunan kasır, daha sonra Sultan II. Mahmut tarafından tamir edilmiÅŸtir. Tayyarzâde Atâ Efendi'nin beyanına göre bu saray, II. Mahmut (1808-1839) tarafından yaptırılmıştır. Fakat bahçenin Kanunî devrinde, Haydar PaÅŸa'nın nezaretinde Mimar Sinan'a tanzim ettirildiÄŸi düÅŸünülürse burada, III. Selim'den evvel de bir takım yapıların bulunması lâzımdır. Kışlanın yerine, Sultan Abdülmecit (1839- 1861) tarafından, 1261 (1845) tarihinde yeni bir hastahane yaptırılmıştır. Kasır, 1853-1856 Kırım Harbi sırasında yaralı ve hasta Ä°ngiliz subaylarına tahsis edilmiÅŸ, fakat bir müddet sonra bu subaylarca kasten yakılmıştır. Önündeki geniÅŸ bahçe de, Ä°ngiliz Mezarlığı haline getirilmiÅŸtir. HaydarpaÅŸa Kasrı'na Tıbbiye Caddesi'ne açılan bir saray kapısından gidilirdi. Sarayın diÄŸer kapıları gibi bu kapı da eski BaÄŸdat Caddesi üzerinde idi. 1856 tarihinde yanan bu kasrın bugün temellerine dahi rastlamak mümkün deÄŸildir. Yalnız, yukarıda adı geçen kapının yanındaki has ahır kapısının (seyis kapısı) karşısındaki ahırlar, yüksek bacalı mutfak ve diÄŸer müÅŸtemilât binaları 1940 tarihlerinde harap bir ÅŸekilde bulunuyordu. Türkiye'de MüÅŸavir PaÅŸa adı ile bilinen TuÄŸamiral A. Slade Türkiye ve Kırım Harbi isimli eserinde, bu kasırdan "Åžehzade KöÅŸkü" adıyla bahsetmektedir. HaydarpaÅŸa Kasrı civarında bir de HaydarpaÅŸa Sahilsarayı vardı. Bunu, Journal Voyage''ın 1884 tarihli nüshasındaki bir resimden öÄŸreniyoruz. Resimde, Baloncu KomaÅŸki'nin (Comasgi) balonunu uçurmak için hazırladığı görülmektedir. Balonun saÄŸ tarafında, ön kısmı iki, arka kısmı üç katlı olan bir bina vardır. Balonun, HaydarpaÅŸa Sahrası'nda ve HaydarpaÅŸa Kasrı önünden uçurulduÄŸu bilindiÄŸine göre aynı yerde birbirine çok yakın iki kasır var demektir. Resim, HaydarpaÅŸa Köprüsü tarafından çekildiÄŸi için deniz ve Sarayburnu görülmektedir. Bu durum karşısında sahilsarayın Ä°ngiliz Mezarlığı'nın giriÅŸi yanında ve yüksek yarın önünde bulunabileceÄŸi söylenebilir. Bu tarihte gar binası yapılmadığı için, deniz henüz doldurulmamıştı.