SELAMSIZ
Bilemedim ve ters yön bir sokaktan döndüm Üsküdar’ın Selamsız ’ına… Asıl adı Selman-ı Ali bu mahallenin…
SELAMSIZ
Pazar akÅŸamı evin yolunu tutmuÅŸken dayanamadım yine Nuh Kuyusundan deÄŸil de, Salacak sahil yolundan gideyim dedim eve.Sanırım hemen eve varmamak, yaÄŸmurda iki kat ışıldayan Ä°stanbul’un buruk havasından biraz daha almak mıydı ne ! Bilemedim ve ters yön bir sokaktan döndüm Üsküdar’ın Selamsız ’ına… Asıl adı Selman-ı Ali bu mahallenin…
Ä°ki, üç katı aÅŸmayan asırlık eski köÅŸklerle dolu bir caddeden sahile doÄŸru inmeye çalışırken, Pazar trafiÄŸinin azizliÄŸine uÄŸramadan olmadı tabi… Eski köÅŸkler dediysem, oturanları Ä°stanbul asilzadeleri deÄŸil elbette ki… Kimi terk edilmiÅŸ, kimi redd-i miras yüzünden yalnızlıklarını Selamsız Çingeneleriyle paylaÅŸan, tahta yığını, yakınlarda büyük bir ihtimalle kundaklanmayı bekleyen 1. ve 2. dereceden tarihi eserler desem daha doÄŸru olur. Bir de Üsküdar Polisinin pek bir sıklıkla dolaÅŸtığı yerdir Selamsız… Olayı, vurdusu kırdısı pek öyle kolay kolay bitmez… Etraftaki evleri, sokaktaki insanları incelemeden durur muyum? Iııı Ihhh ! Duramadım zaten…
Selamsızın çocukları, tek başına sokaklarda, gecenin karanlığı yüzlerine vurmuÅŸ gibi kapkara aslında ama ışıl ışıl gözleri…Ama üzerlerinde “Michigan” yazan sweatshirt’ler bana nedense hep filmlerde izlediÄŸimiz ve Afrika’dan göç edenlerin New York’ta mesken edindiÄŸi Harlem ‘i anımsattı… Evet evet… Bu Selamsız, Ä°stanbul’un Harlem’i olsa gerek , çoÄŸunlukla Çingenelerin oturduÄŸu, tek başınıza geceyi bırakın gündüz dahi zor yürüyeceÄŸiniz, evlerin pencerelerinde perdenin çekilme alışkanlığı olmayan, en yaÅŸlı ninesinin bile elinde tellenmiÅŸ bir nikotin çubuÄŸu görebileceÄŸiniz, naraların eksik olmadığı ama pek aÅŸk kırıntısına rastlayamayacağınız bir mahalle burası…Korkusuz biraz da, tabi mahalle sakinlerini kast ediyorum…DüÅŸünün ki; Ä°stanbul Anadolu Yakası’nın eski ünlü ve belalı çingene mahallesi ne de olsa. Åžimdi çingenelerin meskeni oysa.
Öyle ki renginizden, kokunuzdan hatta adım atışınızdan dahi oraya ait olmadığınız gün gibi aÅŸikardır mahalleliye… Yada kıyafetinizden…Yabancıların çöldeki kutup ayısı gibi sırıttığı, göze battığı garip bir Üsküdar mahallesidir iÅŸte Selamsız…Ama puzzle’ ın bir parçası olmadığında nasıl tamamlamış olamıyorsak, Selamsız olmadan Üsküdar’ı da anamıyoruz…
Fazla ışık yok mahallede ama dikkatimi çekti her pencerede çoÄŸumuzun evinde belki bir türlü alışkanlık haline gelemeyen bir güzellik vardı…
Vazoda ki çiçekler…
Rengarek, çeÅŸit çeÅŸit, ev yıkılıyor belki ama penceresinde bir kucak çiçek…Ne garip deÄŸil mi?
Ä°stanbul’un tüm çiçekçi ablaları sanırım o mahallede oturuyor ve falcı bacıları ve bohçacı kadınları…
DüÅŸünsenize bir kapının tokmağını tıklatsam kesin “ at bi beÅŸlikte bakayım bakla falına be ya” diyen kara kuru bir kadın bulacağım karşımda belki…Ama sırma saçlı, uçlarına güneÅŸ deÄŸmiÅŸ gibi biraz da… Kesin altından paralı bir küpeside olacak o koyu tenini aydınlatan…Ve kahve köpüÄŸüne çalan gözleri...
Sıyrılıyorum birden bu minik düÅŸden...
Geri dönüÅŸümü hayat felsefesi haline getirmiÅŸ çalışmadan duramayan karıncalar gibi, sokak sokak karton ve plastik toplayanları görüyorum, sanırım gündüz mesaisine bir ara verdiler ki, hepsi bir arada epey kalabalık yapmışlar caddenin ortasında…Hiçbir sürücü cesaret edipte kornaya basmadı, öyle bekledik sözleÅŸmiÅŸ gibi dağılmalarını…Ne kadar da sabırlıydık bir Ä°stanbul sürücüsü için...Halbuki baÅŸka bir mahallede olsak hep, kornaya ilk kez basıyor gibi elimiz yapışmışcasına, on araba ileridekini bile harekete geçirenlerden deÄŸilmiydik hiçbirimiz? Herkes biliyordu bence Selamsız’ın ÅŸanını…
Hatırladınız değil mi?
Hani arkasında koca bir çuval takılı ters bir el arabasını andıran ama önünde teker yerine insan olan garip ve ilkel görünümlü bir araç dolaşır hep ÅŸehrin karanlığında … Ve hep bir köÅŸesinde sokağın, o çalışkan karıncaları bekleyen, artık hurdaya ayrılması gereken, muayeneye gitse trafiÄŸe çıkmak için tövbe onay alamayacak külüstür kamyonetler… Yorulmak nedir bilmeyen büyük küçük bedenler hep ÅŸükretmeme sebep oluÅŸlarıyla gözüme, gönlüme bir ayrı görünürler…Yan kesicilik, hırsızlık, kolpacılık yapmaktansa, var güçleriyle böylesine zor bir iÅŸin talibi oldukları için…
Bu mahallede her yerde o ters el arabaasından var… Åžimdi boÅŸlar ama kesin gece yarısı mesaisinde aÄŸzına kadar dolacaklar…
Selamsızlılar geri dönüÅŸümün farkına bizden evvel mi varmış ne?
Diye diye…
Bir baktım ki Üsküdar Meydanına inmiÅŸim bile…
Ne garip ÅŸimdi de; Üsküdar’ın ışıklara boÄŸulmuÅŸ sahil yolundaydım….
Ve ÅŸimdi de evimde…
Geç olmuÅŸÅŸÅŸ...
seçil nimet.....edebiyat dergisi...
YORUMLAR