SALÄ°H EFENDÄ° CAMÄ°Ä°



Hadîka'da şu bilgi bulunmaktadır: "Fevkânîdir. Çavuşdere denilen mahaldedir. Çınarlı Tekke yakınındadır. Bânisi, Salih Efendi, Valide-i Atik Camii bina olunur iken, bina emini olan kimsenin hizmetinde olup sonradan bu mescidi bina ve ihya eylemiştir.


SALÄ°H EFENDÄ° CAMÄ°Ä°

Hadîka'da ÅŸu bilgi bulunmaktadır: "Fevkânîdir. ÇavuÅŸdere denilen mahaldedir. Çınarlı Tekke yakınındadır. Bânisi, Salih Efendi, Valide-i Atik Camii bina olunur iken, bina emini olan kimsenin hizmetinde olup sonradan bu mescidi bina ve ihya eylemiÅŸtir. Vefatı nda oraya defn olunmuÅŸtur. Vefatı, 1000 (1591-92) tarihindedir. Mahallesi yoktur." Salih Efendi, 1591'de vefat ettiÄŸine göre, mabet de bu tarihten evvel yapılmış demektir

. Büyük bir ihtimalle, Valide-i Atik Camii'nin artan malzemesi ile yapılmıştır. Bu böyle olduÄŸu taktirde, bu büyük mabedin artıklarıyla Kurban Nasuh Camii, Tabaklar Mescidi ve Salih Efendi Camii yapılmış demektir. Salih Efendi'nin kabri, ÅŸimdi yeri arsa olan mescidinin yanındadır. Etrafına sonradan bir demir parmaklık konmuÅŸtur. Kabir taşı silindir ÅŸeklindedir.

Mabet ve türbe ÇavuÅŸdere Caddesi üzerinde ve Hatmi Sokağı'nın karşısındadır. Bu sokağın başında yüzü mermer kaplı 1817 tarihli, Ümmü Gülsüm ÇeÅŸmesi vardır. (Bu çeÅŸme bahsine bakınız.) Mescidin karşısında meÅŸhur ÇavuÅŸdere Bostanları, bir sokak ilerisinde ise ünlü Çınarlı Tekke bulunmaktadır. Bina EminliÄŸi, PadiÅŸahlara veya Valide Sultan'lara ait kasırlarla, selâtin camilerinin ve emsali binaların yeniden yapılmasına veya tamirine memur edilen zata verilen ünvandır. Bina emini mimardan baÅŸkadır. Mimar, binanın inÅŸasına nezaret eder.

Bina emini ise, o uÄŸurda yapılan masrafı idare ederdi. Amele ve malzemenin alınıp getirilmesi de bina emininin görevi idi. Bu iÅŸler için muntazam defter tutarlardı. Bu defterler bugün Topkapı Kütüphanesi'ndedir. Cami, XIX. yüzyıl baÅŸlarında Åžeyh Seyfeddin Efendi tarafından bir Sa'dî Dergâhı haline getirilmiÅŸtir. Tekke, 1885-90 tarihlerinde yanmış olduÄŸundan Üsküdarlı Ahmet Münip Efendi, Mecmuayı Tekâyâ adlı eserinde yerini arsa olarak göstermiÅŸtir. Bu sıralarda tekkenin ÅŸeyhi ise, Mustafa Efendi isimli bir zat idi. Mehmet Raif Bey de Mir'at-i Ä°stanbul adlı eserinde "Bu mescit el-yevm nâ-mevcud olub mescidin bulunduÄŸu yerde bir kaç mezar bulunmaktadır" demektedir. (Resim: Salih Efendi Açık Türbesi )